Yunanistan ve İspanya, Türkiye ile turizm alanında rekebet edecek boyutta değildir
Ali Baba Tour Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Hakkı YÜKSEL, Türkiye'nin 2005 yılında turizm alanında yakaladığı başarıyı hatırlatarak Yunanistan ve İspanya'nın turizm alanında Türkiye ile rekabet edebilecek boyutta olmadığını söyledi.
MEHMET SAFA CANAT - HASAN CANAT / İSTANBUL

Öncelikle bize kendinizi tanıtır mısınız?

1962 Mardin doğumluyum. Marmara Üniversitesi’nden pekiyi derecesiyle mezun olmuş, yıllarca milli takımda yer almış eski bir milli güreşçiyim. Halen Mehmet Edip Yüksel Holding bünyesinde bulunan ve 1986 yılından bu yana hizmet vermekte olan Ali Baba Turizm’in yönetim kurulu başkanlığını yapmaktayım. Ali Baba Turizm, gerek yurt içi gerek yurt dışı turlar düzenleyen ve tüm dünyaya yolcu taşıyan sektörün önemli bir firmasıdır. Romanya’da da bir şubesi bulunan şirketimiz, tur operatörlüğünü de sürdüren; Romanya’nın turizmde öncü firmaları arasında yerini almaktadır.

TURİST SAYISINI ARTTIRMAYA ÇALIŞIYORUZ

Ali Baba Turizm olarak gelecekteki hedefleriniz nelerdir?

Hedefimiz ağırlıklı olarak yurtdışından Türkiye’ye gelecek olan yolcu sayısını arttırmaya çalışmaktır. Ali Baba Turizm olarak her sene yolcu sayısını %30 büyüterek çalışmalarımıza devam etmekteyiz. Bundan sonraki günlerde gerçekleştireceğimiz projelerin başında ise, yurtiçindeki otellerle başarılı çalışmalar yaparak Türk vatandaşlarına Türkiye’deki otellerde de en iyi şartlarda tatil imkanı sunmaktır. Türkiye’de sadece Akdeniz Bölgesi’ne değil; diğer bölgelere de turizm alanında yatırım yapma konusunda, Akdeniz Bölgesi ve özellikle Antalya’daki yatak sayısı da dikkate alınarak; hassas davranılması gerekmektedir. Nitekim Anadolu’nun birbirinden güzel ve önemli turizm bölgeleri bulunmaktadır. Ali Baba Turizm, bu bölgelere de yolcu taşıma hususunda istek sahibidir ve büyük gayret sarf etmektedir.

BİLİNÇLİ TATİL YAPILMALI

Türk insanını tatil düşüncesine alıştırmak için hem devletin, hem sektör mensuplarının neler yapması gerekir?

Tatil, kişinin kendi tercihi doğrultusunda dinlenebileceği ve keyif alabileceği yerlere gitmesidir. Bizim meslek anlayışımız da bu düşünce üzerine temellenmiştir. Bu nedenle kişinin dinlenmek için bir yolculuğa çıkması ile sırf seyahat ve değişik yerler görmek amaçlı yolculuğu çoğu kez, birbirinden ayrılmaktadır. Dinlenilebilecek yerler, farklı yöreler ve bölgeler olarak görülebileceği gibi; kimi zaman kişinin doğup büyüdüğü yerler olarak da karşımıza çıkabilmektedir. Bu bağlamda yapılan tatilin kişinin tercihine bağlı ve fakat bilinçli olması gerektiği kanaatindeyiz. Günümüzde yazlık gibi tatil yapmak amaçlı alınan gayrimenkullere de eski talebin bulunmadığı; bunun yerine değişik bölgelere değişik koşullar ile seyahat etmenin tercih edildiği görülmektedir.

FUAR ETKİNLİKLERİNE AĞIRLIK VERİLMELİ

Türkiye turizmini canlandırmak için neler yapılabilir?

Direkt olarak Türkiye’deki ekonomiden kaynaklanmamakla birlikte, turizmde 2006 yılında 2005 yılında sağlanan başarıya ve kazanca ulaşılamamıştır. Avrupa’da dahi tatillere ve turlara eskisi kadar harcama yapılamadığı bilinmektedir. Orta Avrupa’dan gelen turist sayısında bir değişme olmamakla birlikte; İngiltere, Almanya ve Fransa’dan gelen turist sayısında bir düşüş yaşanmaktadır. Yunanistan ve İspanya ise, Türkiye ile turizm alanında rekabet edecek boyutta kabul edilmemektedir. Nitekim Türkiye’de en eski yatırımların dahi 10-15 yıllık bir geçmişe sahip olması büyük bir avantaj yaratmaktadır. Türkiye’deki birçok konaklama yeri ve tesis dünyanın birçok yerinde bulunmayan, mükemmel mekanlardır. Bu konaklama yerlerinde tesislerde çalışan personellerimiz de konuya ilişkin yeterli olmayan eğitimlerine rağmen, büyük bir özveriyle çalışmakta ve turistlerin memnuniyetle ülkemizden ayrılmalarını sağlamaktadırlar. Bu gayretimizi ve başarımızı dünyaya duyurmak için, yabancı ülkelerde belli belirsiz her türlü dergilere ve gazetelere reklam vermek yerine; billboard reklamlarına ve fuar etkinliklerine ağırlık verilmelidir. Nitekim halka doğrudan ulaşma açısından, uzun vadeli ve etkisi uzun sürebilecek tanıtımlar; kısa süreli reklamlar ve tanıtımlardan daha etkili olacaktır.

MARDİN'E LİSE VE CAMİ

Peki eğitim konusunda ne gibi yatırımlarınız var?

Ülkemizde her alanda eğitime büyük önem verilmelidir. Nitekim biz aile olarak da bu konuda elimizden geleni yapmaya çalışmaktayız. Bu konudaki hassasiyetim, Mardin’den İstanbul’a daha iyi bir eğitim için 1970 yılında göç eden bir ailenin ferdi olma özelliğimden gelmektedir. Babam çocuklarının iyi şartlarda ve sağlam bir eğitim almaları için Mardin’deki evini ve işini İstanbul’a taşımış bir kişidir. Nitekim bizlerde kardeşler olarak, üniversite eğitimini bitirmiş; işlerinde birer profesyonel olan kişiler olarak yetişmeye gayret göstermişizdir. Eğitimin insan hayatındaki önemini bilen bir aile olarak geçen yıl Mardin’de 24 derslikli Mehmet Edip Yüksel Anadolu Lisesi inşaatına başlamış bulunmaktayız. Aynı zamanda eş zamanlı başlatılan bir camii inşaatımız da bulunmaktadır. Umarım ülkemize olan diğer hizmetlerimize de aynı hızda devam eder ve başarılı sonuçlar elde ederiz.

UYARI: YUKARIDAKİ RÖPORTAJ SADECE MEDYA ÇALIŞMASIDIR. ERCİYES GRUP OLARAK BU ŞİRKETLE HİÇBİR TİCARİ BAĞIMIZ YOKTUR.