Alanya'da alternatif turizme de ağırlık verilmeli
ALTİD Başkanı Gülçin Güner, Alanya’da turizmin 12 aya yayılmasını istediklerini belirterek alternatif turizme de ağırlık verilmesi gerektiğini söyledi.
MEHMET SAFA CANAT - HASAN CANAT / İSTANBUL

Öncelikle bize kendinizi tanıtır mısınız?

Adım Gülçin GÜNER. ALTİD (Alanya Turistik İşletmeciler Derneği) başkanıyım. ALTİD aynı zamanda TUROFED’in (Türkiye Otelciler Federasyonu) alt birliği olduğu için TUROFED’de de yönetim kurulu üyeliği yapmaktayım. 21 yıllık otelciyim. Alanya bölgesinde değişik tarihlerde profesyonel yöneticilik yaptım. Yeni işletmeleri turizme kazandırdım. Şimdi de kendi şirketimin bünyesinde oteller işletiyorum. Aslen Ankara doğumluyum fakat Alanyalıyım. Babadan dolayı eğitimim otel dışında ODTÜ Kimya Mühendisliği Ön Lisans ve siyasal bilgiler ekonomiyi bitirdim. Hiçbir kamu kuruluşuna başvurum yoktur. 1980’li yılların ikinci yarısında direk olarak sektörde işe başladım. Sektörün büyüme, gelişme ve duraklama eğilimlerini 21 yılda epey bir şeyler yaşayarak gördük. Aynı zamanda bayan olmanın da o tarihlerde sektörde bayan yönetici olmanın ve bayan inisiyatifi kullanan çok az profesyonel anlamda, şirketin sahibi yada yatırımcısı anlamında vardı. İlk başladığım işte 1987-1988 yıllarında sektörde gerçekten çok az çalışan bayan vardı. Yerel yönetici ve yerel turizmci olarak aslında hem cinsiyet anlamında hem de idarecilik anlamında pek çok yolu da açmış oldum. Kimya mühendisliğini bitirmeyerek turizme geçtim. Kader değildi ve bu benim kendi seçimimdi. O yüzden işimi isteyerek yapıyorum.

HER ŞEY DAHİL SİSTEMİNİN STANDARTLARI BELİRLENMELİ

Alanya turist sayısından memnun mu?

Alanya bugünlere kendisi emek vererek verdi. Bu sene dünyadaki krizden dolayı gerçekten Türkiye’nin politikası ve Alanya’nın politikası ‘Turistler gelsin, otellerde kalsın, çarşıda esnaflarla görüşülsün ve alışveriş yapılsın’ şeklindeydi. Bu amaç doğrultusunda Alanya da üzerine düşeni fazlasıyla yaptı. Bir sezon başından sezon sonuna kadar yoğunluk netleşiyor. Bu sezon yüzde 15’lik bir azalış bekliyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın istatistiklerinde Antalya’da yüzde 5’lik bir gerileme var. Yüzde 15’lik gerileme beklememizin nedeni sezon ortalaması olduğu içindir. Biz tamamıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı belgeli tesisleri ALTİD’e üye yapıyoruz ve tüzük gereği TUROFED bünyesinde öyle olması gerekiyor. Belediye belgeliler ve apartlar var. Apartların bir kesiminin kimi bakanlık ve belediye belgelidir. Onlardan aldığımız verilere göre bunları konuşuyoruz. ALTİD’e bağlı bakanlık belgeli 5-4-3 yaptığımız araştırmalarda yani her ay sonu itibariyle biz 50-60 otelde araştırma yapıyoruz. Onlarda doluluklar geçen senenin çok az altında. Yüzde 5 ila 8 gibi amaç var. Önemli olan kriz yılında en az zararla nasıl çıkabiliriz düşüncesiydi. Bu yüzden her sezon olduğu gibi bu sezonda da yurtdışı fuarlarımız, yurtiçi tanıtım çalışmalarımız, sportif faaliyetlerimiz, kültürel faaliyetlerimiz ve onların takvim sıralamasına tamamen uyduk. Mesela geçtiğimiz günlerde Alanya Dünya Plaj Voleybolu’nu bitirdi. Şimdi Avrupa Paintball Yarışı gibi bir sürü sportif faaliyetler takvim sıralamasına göre devam ediyor. Yurtdışında fuarlara katıldık. 2009-2010 içinde yine 21 tane fuar var. Fuarlara Alanya Tanıtım Vakfı, ALTİD, otelciler ve sektör temsilcileri ile beraber hepimiz gidiyoruz. Kimimiz kendi işimiz için, kimimiz Alanya için gidiyoruz ama herkes Alanya için ve turizm için yurtdışına gidiyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile ilgili ilişkilerimiz devam ediyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile beraber bir distilasyon çalışması yapıldı. Buna da Kültür ve Turizm Bakanlığı önderlik ettiği için teşekkürlerimizi sunuyoruz. Alanya’nın bu şekilde artı ve eski yönleri ortaya çıktı. Alanya’dan beklentiler, Alanya’nın eksik yanları, Alanya’ya gelen turistlerin misafir memnuniyeti gibi konuların analizi yapıldı. Bu projeler ile yolumuza devam edeceğiz. Bu yıl herkes açısından çok zor bir yıl olacak. Çünkü doluluklar kişi sayıları iyi gibi gözükse de resmi olarak bu doluluk gelir de azalış yaptı. Çünkü bu doluluk tamamen indirimle sağlandı. Promosyonlu fiyatlarla uçaklar koltuklarını doldurmaya çalıştı. Otelci her satılamayan yatağın kendisine bir maliyet olmaması için yatak fiyatlarında inebildiği noktalara indi. Bu yüzden de kar marjları çok düştü. Bunun dışında ekonomik olarak maliyetler artıyor. İster istemez elektrik zamları, sular, dolaylı vergiler, dolaysız vergiler gibi bunların da yükü var. Alanya 6 ay sezonluk çalışıyor. Yaz sezonunda kar elde etmek, 12 ay bu gelirlerle yaşamak, tesisleri işletmek ve personelleri istihdam etmek büyük emekler istiyor. Çünkü turizmde emek yoğundur. Bu yüzden turizmde en önemli unsur personellerdir. Personeller de ev, bark ve iş-aş derdinde oluyor. Personeli 6 ay çalıştırıp diğer 6 ay iş verilemeyeceği söylendiği zaman insanlar zor durumda kalıyor ve kaliteli personelleri haliyle elimizde tutamıyoruz. Bu sezon genelde fiyat düşüşleri ile kişi sayısını arttırmaya çalıştık. Alanya’da Nisan ve Mayıs ayları çok zayıf geçti. Yine Haziran ayından 20 Ağustos’a kadar genelde doluluklar yaşandı. Avrupa’da tatillerin bitmesi, Türkiye’de Ramazan Bayramı’nın gelmesi ve sonrasında okulların açılması ile Türk misafirlerin de gelmemesi, kış hazırlıkları ve ekonomik sıkıntılar nedeniyle 20 Ağustos’ta doluluklar azaldı. Bu sene oteller erken kapanacak. Dayanabilen ve müşterisiz misafiri olan oteller Kasım ayına kadar idare edebilir ama daha alt sınıfta ve daha satışı zayıf olan yerlerde kapanışlar başladı. Ramazan Bayramı’nda yüzde 7’lik bir yerli pazarda yüzde 5’lik oranda bir yerli turist bekliyoruz. Çünkü hemen akabinde okullar açılıyor ve bayramı çoğunlukla evde geçirmek isteyenler de olacağı için Ramazan Bayramı’nda çok büyük doluluklar beklemiyoruz. Bu sene yerli pazarda Avrupa gibi son dakika satışları, internet satışları ve promosyonlu satışlar oldu. Kredi kartına uzun vadeli satışlar da oldu. Bunun etkisini biz Temmuz ve Ağustos aylarının ilk yarısında gördük. Artık eski tatiller yok. Alanya’nın 2008 yılı sezonu iyi geçti ama o dönemde de döviz kurlarının düşük olması yüzünden karda bir sıkıntımız vardı. Sonuçta Alanya Türk turizmine ilk başlayan bir yer olduğu için 1960’lı yıllarda pansiyon turizmi ve evde konaklamayla turizm çalışmaları başladı. Yazın sıcaktan dolayı yaylaya çıkan ve evini de o dönemde misafirlere veren insanlar kamping ve belli başlı üç beş otelle başlayarak, esas ivmesini de 1980’li yılların ikinci yarısında rahmetli Özal’ın turizme teşvikleriyle artarak 1990’lı yılların başında yatak arzı oldu. Alanyalı yatırımcı profili farklıdır. Alanya’da çok değişik seviyelerde otel vardır ve arazi payının da bunda payı vardır. Önceden belirlenmiş 10, 15 ve 100 dönümlük araziler değil daha çok kardeşlere miras yoluyla geçen bölüşülmüş küçük araziler içinde başlamış. Onun içine 3 yıldız apart, şehir içinde pansiyon, 2-4-5 yıldızlı oteller 1990’lı yıllardan ve Alanya’nın diğer beldelerinde de oldu. Burada 5 yıldızdan 1 yıldıza kadar otel var. Pansiyonlar, apart oteller hatta 5 yıldız lüksünde apart otellerimiz mevcuttur. Avrupalı turist burayı sever. Çünkü buranın hayatı izole ve otel merkezli değildir. Tam aksine şehir merkezlidir. Mesela sokağa çıktığı zaman kapının önünden sokağa hemen ulaşır. İnsanların araç ihtiyacı yoktur. Herkes yürüyerek çarşıya gider, alışverişini yapar, günlük sokak hayatına ve gece eğlence hayatına ulaşabilir. Alanya’ya bu konuda çok seçeneklidir. Alanya’nın 60 km’lik sahilinde toplam 16 belediye var. O belediyeler arasında yeni gelişen belediyeler daha çok 4-5 yıldızlı oteller ve bu merkezin dışında son dönemde yapılan oteller hacimce daha büyük oteller olduğu için diğer bölgelerde olmuştur. Otellerimiz ilk turizmin otelleri olduğu için genellikle 10-20 yaş üstü otellerdir. 1990’lı yıllardan sonra bir geçmişi, eski bir misafir kültürü vardır. Büyük otellerdeki gibi burada bir ofisyel kast yoktur. Patronla oturup yemek yiyebilir ve garsonun evine giderek ziyaret edilebilir. Bu profil Avrupa’da cazip gelmektedir. Buna karşı bu dokunun içinde bir takım sıkıntılar vardır. Alanya’yı basında tecavüzcü falan diye duyarsınız ama bu insan malzemesi dünyanın her yerinde olabiliyor. Bu malzemeyi kontrol edemezsiniz. İskandinavya halk pazarı Alanya’nın çok önemli bir pazarıdır. Alanya’da aile turizmi ve eğlence hayatı için yalnız gelen gençler adına konaklama imkanı vardır. Çocuklu aileler için geniş apartlar, geniş odalar ve ona göre aktiviteler de var. Çocuk odaları, kaydıraklar ve çocuk havuzları altyapısı olduğu için uygundur. Son dönem her şeye dâhil sisteminde de Alanya pazarında da önemli bir yeri var. Çünkü bu bir işletim biçimidir ve bir rekabetçi unsurdur. Her şey dâhil çok eleştiri alan bir sistem ancak bizim turizmde rekabetçi ülkelere göre çok ciddi rekabet edebildiğimiz bir dönemdeyiz. Bu yılda bu ispatlanmıştır. Her şey dahil olduğu için, ekonomik olduğu için insanlar bizi tercih etmiştir. Biz ALTİD olarak her şey dahil sisteminin standartlarını Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın belirlemesini istiyoruz. Maalesef fiyatları ucuzlattığımız zaman kaliteden ve memnuniyetten ödün veriyoruz. Her şey dahil konsept olarak doğrudur fakat doğru koordinatlarda yapılmalıdır ve doğru fiyatlarda satılmalıdır. Alanya’da da her şey dahil ağırlıklıdır ama o da kahvaltı veren sadece apart olarak, yarım pansiyon olarak çalışan otellerde mevcuttur. Orta Avrupa’da Alanya’da, Akdeniz tarafında Polonya, Macaristan, Slovakya, Slovenya, Çek Cumhuriyeti gibi ülkeler ilk Alanya’da başlamışlardır. Daha sonra öbür bölgelere geçmişlerdir. Alanyalı turizmci çok uğraş vererek buralara kadar gelmiştir. Amaç turizmi 12 aya yaymaktır. Alternatif turizm için yeşil alanların açılması, golf sahaları açılması ve Gazipaşa Havaalanı’nın en kısa sürede bitirilmesi gerekmektedir. Daha iyi servis verilebileceğini ve bu sayede buraya gelen insanların daha mutlu ayrılacağını düşünüyoruz.

ALANYA’NIN DENİZ YOLU ULAŞIMI AKTİFLEŞMELİ

Alanya’nın devletten beklentisi nedir?

Yol ulaşımımızın Antalya ile bağlantısı çok geç geldi. Biz deniz yolunun aktifleşmesini ve raylı sistemle çevre yolunun bir üste taşınmasını bekliyoruz. Son yıllarda altyapı olarak arıtma sistemleri hükümetimizin altyapı hizmet birlikleri ve belediyeler ile çözüldü. Şimdi ise Alanya’nın katı atık çöp tesisi gündemi var ve biz de bunun çözülmesini bekliyoruz. Geri dönüşümü yapıyoruz. Katı atık toplamı ve tasfiye edilmesi ayrıştırılması yapılıyor. Elektrik sıkıntımız şu an mevcut değil. Elektriğin şimdilik pahalı olmasından sıkıntılıyız. En son elektriğe yüzde 20’lik bir oranda zam geldi. Doğalgaz ise Antalya’nın organize sanayine kadar geldi ama bu bölgede halen yok. Doğalgazı da hükümetimizden ve yerel yönetimlerimizden talep ettik. Konuya Antalya Valisi de vakıftır. Onun altyapı çalışmaları belli bir prosedür içerisinde işliyor. Doğalgaz bizim için aynı zamanda ucuz ve temiz bir enerjidir. Alanya olarak güneş enerjisi ile ilgili değişik birimlerde çalışmalarımız var. Depolama ve ısıtma soğutma gibi sistemlerimiz mevcuttur. Çevrenin korunmasına, kültürel mirasın korunmasına dikkat ediyoruz.

TANITIM BÜTÇESİ KESİNLİKLE ARTTIRILMALI

Devletin tanıtma konusundaki çalışmalarını yeterli buluyor musunuz?

Tanıtma bütçesinin arttırılması kesinlikle gerekiyor. Hükümetimizin hem doğa hem insan hem altyapı anlamında tanıtma konusunda bütçeyi arttırması gerekiyor. Tanıtım bütçesinin arttırılmasıyla beraber bunun daha iyi olacağını düşünmekteyiz. Çünkü turizm sektörü mensuplarının Kültür ve Turizm Bakanlığı ile beraber bugün yurtdışında 60’a yakın katıldığı fuar var. Fuarlar hariç yurtdışında medya, lobi, PR çalışmaları da yapılmalıdır. Son yıllarda daha planlı ve programlı tanıtımlar yapılıyor. Turizm müşavirliklerinde Türkiye’yi iyi tanıtan, iyi lobi yapan arkadaşlarımız var. Biz Alanya’da dış basından gelen gazeteci ve televizyonculara Alanya’yı anlatıyor ve gezdiriyoruz. Tanıtım süreklilik gerektirir. Tanıtımın stratejisinde anahtar kelime sürekliliktir. Turizm dünya kültürüne hizmet eden bir olgu ama bazı çevreler siyasete döktükleri için turizmin bu politikalardan uzak olması gerekir. Turizm kültürlere hoşgörü ve saygı medeniyetleri aşılamak demektir. Siz bunu siyasi platforma dönüştürüp bunu malzeme yaparsanız yanlış olur. Türkiye’nin turizmini baltalamak için dışarıda bunlar kullanılıyor. Biz de turizmi korumak için buna müsaade etmiyoruz.

TÜRK OTELLERİNİN HİZMETİ ÇOK İYİ

Türkiye işletme olarak yurtdışı ile rekabet edebiliyor mu?

Çok hızlı koşan bir yapımız var. Adaptasyon ve manevra kabiliyetimiz çok hızlıdır. Hizmetimiz dış ülkelere gerçekten çok iyidir. Genetik yapımızdan gelen misafirperverliğimiz var. Bu konuda iyi örneklerimiz çok ve her gene günde çoğalıyor.

ALANYA’DA HER ÇEŞİT KONAKLAMA YERLERİ VAR

Yerli misafirlerimize Alanya’nın hangi özelliklerini söylemek istersiniz?

Bizim iyi tesislerimiz var. Bütçeye göre her çeşit konaklama yerleri var. Yerli turiste Avrupalı turiste davranıldığı gibi davranılmıyor deniliyor. Turizmciler bizim vatandaşlarımız olduğu için yerli turistleri ev sahibi olarak düşünüyor. Avrupalı turistin otelden beklediği ile yerli turistin beklentileri arasında farklar oluyor. Otelde konaklama artık gençlerde birincil oldu. Alanya’da 20 bin yabancı yaşayan var ve kendilerine yeni Alanyalılar diyorlar. Alanya’ya kendi ülkelerinden gelip konut alıp burada yaşıyorlar. Burada Alanya’dan herhangi birisi gibi alışverişini yapıp sokakta gezen, günlük hayatını sürdüren bir sürü yerleşik yabancı var.

YABANCILARA EV SATMAK VATANI SATMAK ANLAMINA GELMEZ

Bazı kesimlerce Alanya’da vatan toprağı satılıyor diye acımasız bir tepki var. Alanya’ya 20 bin kişinin yerleşmesini siz nasıl değerlendirirsiniz?

Vatan toprağı bir karış dahi olsa vatan toprağıdır. Sulak araziler, önemli stratejik yerler, cepheler derken bunlar belirtilmiş. Bunun dışında bir Türk gidip de yabancı ülkede ev alabiliyor. Almanya’da bir sürü camilerimiz, orada ticaret yapan iş adamlarımız var. Bir ev satmak, bir apartman satmak vatanı satmak anlamına gelmez. Burada kendilerine bilakis bunun cevabına yeni Alanyalılar diyorlar. Bir terör, ayrılıkçı bir sıkıntı veya siyasi bir polemik olabiliyor ama ülkenin genelinin bakış açısı da önemlidir. Demek ki buradan bir yabancı burada rahat gezebiliyor, ev alabiliyor, yatırım yapabiliyor, komşularıyla görüşebiliyor ve ticarete girebiliyor. Belediyeler ibadetlerini yapmaları için bir yer belirledi ve ibadetlerini bir ibadethanede yapmaları için çalışmalar devam ediyor. Daha çok yaşlılar ve emekliler geliyor. Çocuklara özel kurslar var. Gerçekten bunlar etkileşim oluyor ve bu etkileşim sayesinde bir üst belirleniyor.