TÜRKİYE’DE OLMAKTAN MUTLUYUM
Öncelikle bize kendinizi tanıtır mısınız?
24 yıldır Astaldi firmasında çalışıyorum. Babam da 40 yıldır Astaldi firmasında çalışıyordu. Astaldi şirketi bizim için bir aile gibidir. Eğitimimi İsviçre’de tamamladım. Daha sonra Afrika’ya gittim. Orada bir dönem çalıştıktan sonra Güney Amerika’ya giderek değişik ülkelerde 15 yıl çalıştım. 2004 yılında Astaldi firmasının Türkiye Genel Müdürü olarak Türkiye’ye geldim. Aynı zamanda Astaldi firmasının Cezayir bölge sorumluluğunu da yapmaktayım. Ankara’da yaşıyorum. Türkiye’de olmaktan mutluyum. Uzun yıllar Türkiye’de yaşamak istiyorum.
TÜRKİYE’DE DEPREMDEN SONRA YÖNETMELİKLER DEĞİŞTİ
Bolu Dağı Tüneli projesinden bahseder misiniz?
Bu işimizin kapsamı Gümüşova-Düzce ve Bolu-Gerede arasındaki yoldu. İlk zamanlarda tünel işi projede dahil değildi. Bu kısım toplam 91 km’dir. Projenin dizayn ve finansmanını biz yaptık. 1987 yılında bu işi yüklenerek 1992 ve 1996 yıllarında belirli kısımları trafiğe açtık. Daha sonra 1990 yılında Düzce’den Bolu’ya kadar olan kısım için yeni sözleşme yaptık. Bu tünel projesi kapsamında tünel giriş ve çıkışları ile beraber toplam 25 km civarında yol inşa ettik. Proje coğrafi şartlar açısından çok zor bir işti. Bolu Dağı’nın 100 metre yukarısından giriş yaparak 400 metre kadar kazdık. Yapım sırasında birçok sorunlar yaşadık. Projemiz inşa aşamasında iken iki defa sel oldu. Bolu ve Düzce’deki depremler de projemizi etkiledi. Yaşanan doğal afetlerden sonra biz işimizi durdurmak zorunda kaldık. Karayolları Genel Müdürlüğü ile beraber hasar tespiti yapmamız gerekiyordu. Bu doğal afetler sonrasında projemizde 120 milyon dolarlık bir hasar oluştu. Bu hasar o dönemde dünyadaki en yüksek sigorta hasarıydı. Sigorta şirketi hasar bedelini ödemek istemedi ve bizi Londra’da uluslar arası bir mahkemeye şikayet etti. Açılan davayı biz kazandık ve sigorta şirketi hasar bedelini ödedi. Ödenen hasar bedeli ile biz de projede yeni dizayn yaparak tekrar çalışmalara başladık. Projede deprem güvenlik sigortası olmadığı halde biz Astaldi olarak deprem sigortası yaptırdık. Projenin şartnamesinde yer almadığı için bunu fırsat bilen sigorta şirketi hasar bedelini ödemek istemedi. Astaldi olarak sigorta primlerini kendi şirketimizden ödediğimiz için Londra’daki mahkemede açılan davayı biz kazandık. Daha sonra Türkiye’de yaşanan depremlerden dolayı inşaat ihalelerindeki birçok yasal yönetmelikler değişikliğe uğradı. Şu an Türkiye’deki yasal yönetmelikler ile Japonya’daki yasal yönetmelikler aynıdır.
OTOMATİK GÜVENLİK SİSTEMİ
Bolu Dağı Tüneli'nin güvenlik sisteminden bahseder misiniz?
Tüneldeki güvenlik uygulamalarının çoğu tamamlandı. Haziran ayında hepsi bitecek. Tünelin her iki tarafındaki değişik mesafelerdeki paneller aracılığı ile tünel içerisinde meydana gelen herhangi bir olay olduğu zaman kontrol ediliyor. Türkiye’de tünel yapımında son teknolojiyi kullandık. Tünel içerisine giren araçlarda ses sistemi kesilerek radyo aracılığı ile sürücülere sesli bilgilendirme ve uyarılar yapılmaktadır. Aynı zamanda buzlanmayı kontrol edici sistemimiz de var. Viyadüklerin altından ve üstünden hava girdiği için buzlanma çok oluyor. Ayrıca tünelde bütün bunları kontrol eden bir kontrol merkezi var. Şu an kontrol merkezi bir operatör tarafından kullanılmaktadır. Haziran ayında güvenlik uygulamaları tamamlandığı zaman otomatik olarak çalışacaktır.
TÜRK MÜTEAHHİTLERİ İLE ÇALIŞMAKTAN MUTLUYUZ
Türk müteahhitleri ile dünya müteahhitlerini kıyaslarsanız neler söylemek istersiniz?
Türk müteahhitleri ile birlikte çalışmaktan mutluyuz. Türk müteahhitleri yüksek kalitede ve yüksek üretkenlikte çalışan şirketlerdir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden ihalesini aldığımız Kadıköy-Kartal Metrosu işini Astaldi-Makyol-Gülermak konsorsiyumu olarak yapacağız. Biz bu memnuniyetimizi yurtdışına da taşıyarak Polonya’da 800.000.000 €’luk Varşova Metrosu işini Gülermak İnşaat ile ortak girişim olarak aldık. Yüksel İnşaat ile de Birleşik Arap Emirlikleri’nin başkenti Abu Dabi’de ortak bir iş yapmayı düşünüyoruz.
TÜRKİYE'DE ÇOK ÖNEMLİ HEDEFLERİMİZ VAR
Türkiye'deki hedefleriniz nelerdir?
Türkiye’de çok önemli hedeflerimiz var. Astaldi olarak 20 yıldır Türkiye’de bulunmaktayız. Burada Türk mühendislerinden oluşan bir ekibimiz var. Onlar da Astaldi ailesinin bir üyesi gibidir. Türkiye’de malzeme temini için yüksek kalitede endüstri malzemeleri alabiliyoruz. Türkiye ile İtalya arasında güzel bir ilişki var. Türkiye’nin stratejik pozisyonunu da düşünerek biz Türkiye’yi bu bölgede bir merkez olarak görmek istiyoruz. Asya’da inşaat işleri yaparken Türkiye’yi bir merkez olarak değerlendirip Türk müteahhitleri ve Türk mühendisleri ile ortak işler yapmak istiyoruz.
UYARI: YUKARIDAKİ RÖPORTAJ SADECE MEDYA ÇALIŞMASIDIR. ERCİYES GRUP OLARAK BU ŞİRKETLE HİÇBİR TİCARİ BAĞIMIZ YOKTUR.