Yasaklar kaynaşma yerine kutuplaşma getirir
Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Muhsin YAZICIOĞLU, son zamanlarda yaşanan başörtü sorunu hakkında başörtülülerin de başörtüsüzlerin de birbirlerine saygı duyup bir arada yaşamaları gerektiğini belirterek yasakların kaynaşma yerine kutuplaşma getireceğini söyledi.
MEHMET SAFA CANAT - HASAN CANAT / İSTANBUL

DİNİ İSTİSMARLARA FIRSAT VERİLMEMELİ

Yeni anayasa hazırlanması sürecinde hükümete tavsiyeleriniz nelerdir?

Yargıtay, kanun ile konan yasaklara değil yorumuna itiraz ediyor. Üniversitelerde kanuna aykırı olmamak üzere kılık kıyafet serbesttir. Üniversite rektörleri de anayasa mahkemesinin yorumuna dayanarak bunu yasaklıyorlar. O zaman bu konuda bir yasa hazırlandığı zaman kanunları da yasaklamış hale gelirler. Bunlara meydan vermemek lazım. Dikkatli bir üslupla anayasa metni hazırlanmalı. Bununla ilgili ciddi önerilerimiz var. Medya aracılığıyla tartışmak yerine, bir komisyon muhalefeti ile enine boyuna tartışarak ve değerlendirerek her ihtimali dikkate alıp, uzun vadede yeni sorunlara meydan vermeyecek, dini istismarlara fırsat vermeyecek bir şekilde başörtüsüne özgürlük getirmek zorundayız. Hükümetimizin bu konuda attığı adımları olumlu görüyorum ama bundan geriye adım atılmamalıdır. İleriye doğru yeni adımlar atarken de çok dikkatli bir metin hazırlanması gerekmektedir.

HALKIN DEDİĞİ OLUR

Yargıtay’ın ve Danıştay’ın anayasaya tepkisi hakkında neler söylemek istersiniz?

Anayasamızda değiştirilemeyen, değiştirilmesi teklif bile edilemeyecek maddeler vardır. Zaten kimse bu maddeleri değiştirmek teşebbüsü içinde değildir. Bunun dışında anayasa da, kanunlar da değiştirilebilir. Anayasayı değiştirme hususunda, TBMM yetkili organdır. TBMM anayasayı değiştirdikten sonra itiraz olduğu zaman en fazla referanduma gidilir. Halkın seçimi de en üstün merci olduğu için halkın dediği olur. Yargı mensuplarının hüküm niteliğindeki açıklamaları yasama, yürütme ve yargı aykırılığına uygun değildir ve doğru bir yaklaşım değildir.

BEYAZ DEĞİL KARA YÜRÜYÜŞ

DTP’nin sınırötesi operasyona karşı yapmak istediği beyaz yürüyüş hakkında neler söylemek istersiniz?

Terör örgütüne karşı yapılan operasyona engel olunmak üzere yapılan bir yürüyüş beyaz değil kara yürüyüştür. İlla kalkan olmak istiyorlarsa devlete, devletin ve milletin bütünlüğüne kalkan olmaları gerekir. Bu milletin Türkler, Kürtler ve Türkmenler ile bir arada yaşamasına karşı bölücülük yapan, devlete ve millete ihanet eden silahlı terör örgütüne sınırötesi operasyon yapılmasına kalkan olacaklar ise bu yaptıkları terörle birleşmek, bütünleşmek demektir. Terörden yana olduklarını açıkça ortaya koymaktadır. Bu da büyük bir cürettir. Bu meydan okumadır. Bunu herkesin müsamaha ile karşılayacağını düşünmek de aşırı saflık olur. Kimse bu kadar meydan okumaya müsaade etmez. Bu ülkenin kanunları var. Bu ülkenin değerlerini savunan hukuk var. Hukuk da bu konuda sessiz kalamaz.

HERKES BİRBİRİNE SAYGI DUYMALI

Maneviyatı çok yüksek 2 tane bez parçası olan bayrağımız ve başörtümüz neden Türkiye’nin gündemini bu kadar meşgul etmektedir. Bu konuda neler söylemek istersiniz?

Bayrağımız rengini şehitlerimizin kanından alan, Türk milletinin şeref sembolü olan ay yıldızlı al bayraktır. Bayrağımız bizim şerefimiz ve izzetimizdir. Milletin adına yükselir, dalgalanır ve ona hiçbir kirli eli uzattırmayız. Başörtüsü ise Müslüman kadınlarımızın inançları dolayısıyla bir emir kabul ederek yaptıkları bir örtüdür. Elbette başörtülü olmayan hanım kardeşlerimizin Müslüman olmadığını iddia etmek durumunda değiliz ama bu hassasiyeti gösterenlere de saygı duymak gerekir. Bu bireysel olarak Allah ile kul arasındaki bir olaydır. Madem laiklik de dini Allah ile kulun arasında bir ilişki olarak değerlendiriyorsa, kişilerin başörtüsü özgürlüğüne de saygı gösterilmesi gerekir. Bunun için imkan sağlanılması gerekir. Biz meseleyi başörtülüler ve başörtüsüler diye değişik taraflara çekmekten yana değiliz. Başörtülü olanlara bir kutsiyet, başörtüsüz olanlara bir acziyet ifade etme durumunda da değiliz. O bizim işimiz değil. Herkesin birbirine saygılı olarak, kendi inanç değerlerini yaşama noktasında kendi algılayışlarına, algıladığını uygulama hassasiyetine saygı göstermesi gerekir. Başörtülü de başörtüsüz de birbirine saygı gösterecek, birlikte yaşayacaklar. Serbestlik kutuplaşma getirmez. Serbestlik kaynaşma getirir. Yasaklar ise kaynaşma yerine kutuplaşma getirir. Serbestlik geldikçe kutuplaşma yerine uzlaşma ve birlikte yaşama arzusu daha çok artar.