DSİ yatırımları ekonomiye kazandırılmalı
Best Tasarım İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Muammer Çanakcı, yarım kalan devlet yatırımlarının devlete büyük külfet getirdiğini belirterek, Devlet Su İşleri (DSİ)'nin yatırımlarının en kısa sürede tamamlanıp ekonomiye kazandırılması gerektiğini savundu.
MEHMET SAFA CANAT - HASAN CANAT / İSTANBUL

DSİ'nin baraj ve sulama projelerinde aktif bir şekilde çalışan Çanakçı, 30 yıllık iş birikimiyle Yeni Akit'e yatırımlar konusunda şu değerlendirmelerde bulundu:

Tarımda ve sanayide devrim şart

Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Bey'in 2023 hedefleri için ciddi gayretleri vardır. Gerçekten dünya lideri olarak ciddi manada atılımlar ve yatırımlar yapmaktadır. Birçok konuda ezber bozan Erdoğan'ın tarihe geçecek olan 2023 hedefleri doğrultusunda yanında olmalıyız. Ancak 2023 hedeflerini tutturabilmemiz için bizim özellikle yarım kalan projelerimizin bir şekilde tamamlanması gerekmektedir. Devlette süreklilik esastır. Yapımı yarım kalan ve atıl kalan yatırımların devletimize ciddi manada maliyetleri olmaktadır. Ülkemiz son yıllarda darbe ve kalkışma gibi birtakım sıkıntılar yaşamıştır ve bu sıkıntıların üstesinden gelmiştir. Ancak yarım kalan yatırımların bir an evvel bitirilerek ekonomiye kazandırılması halinde ekonomik bağımsızlığımızı yakalarız. Önce tarımda devrim, sonra sanayide devrim hedefimiz olmalıdır.

Sulu tarımla dünya devi oluruz

Gelişmiş olan ülkelerin sanayi devrimini gerçekleştirdikleri günden bu yana tarım sektörü sanayiyi destekleyen bir sektör olmuştur. Bütün gelişmiş ülkelerin ekonomi modellerinde tarım her zaman sanayiyi desteklemektedir. Son yıllarda Orman ve Su İşleri eski Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, sanki bugünleri görüyormuş gibi barajlara ve sulama projelerine çok önem verdi. Tarım ve Orman Bakanımız Bekir Pakdemirli'nin de bu konuda atılımcı olduğunu görüyoruz ve bu bizi sevindiriyor. Şu anda barajı bitmiş ama sulaması yarım kalan veya sulaması bitmiş ama barajı yarım kalan projeler var. Bu projelerin bir an önce bitirilmesi için Tarım Bakanlığı'nın da elinin güçlendirilmesi gerekiyor. Bilhassa Tarım Bakanlığı'na aktarılan ödeneklerin arttırılması gerekiyor. Tarım sektörü aynı zamanda nakliye, paketleme, mamul üretimi sektörlerini de desteklemektedir. Böylece dünyaya en kaliteli tarım ürünlerini ihraç etmiş oluruz.

Yatırımlar enflasyonun baş düşmanı

Bitmeyen projeler devlete enflasyondan dolayı yüksek maliyetler yüklüyor. Yatırımlar devam ettiği müddetçe enflasyonla mücadele edebiliriz. Yabancı ülkelerle rekabet edebilmemiz için tarımsal üretimin arttırılmasına ihtiyacımız var... Enflasyonun baş düşmanı, ekonomik dönüşümlü yatırımlardır. Yarım kalan sulama projeleri en kısa sürede tamamlanıp halkın hizmetine sunulmalıdır.

Atıl durumda olan tarım arazilerinin kullanıma açılması mantıklı bir durumdur. Ancak biz mevcut kullanılabilir tarım arazilerinde bile tarımsal anlamda devrim yapamadık. Tarımın olmazsa olmazı sudur. Prof. Dr. Veysel Eroğlu Bey'in başlattığı su yatırımları büyük bir öngörü ve başarıdır. Su yatırımlarının bir an önce hayata geçmesi gerekiyor. Bunu başaramazsak tarımda ilerleyemeyiz... Çiftçiyi toprağından soğutmamalıyız. Ancak bu şekilde bir sosyal denge oluşturulabilir. Devletimizin bu konuyu bir an önce çözmesi gerekiyor. Bu bizim kanayan bir yaramızdır. Tarımda birlik ve kooperatifler de profesyonel tarıma yönelmelidir. Son yıllarda devletimiz demiryollarına büyük yatırımlar yapacağına inanıyoruz. Karayolları yatırımlarının büyük bölümü tamamlandı. Özellikle demiryollarında yük taşımacılığına ağırlık verildiği takdirde ülkemizin ekonomisine büyük katkılar sağlanacaktır.

Önce toplulaştırma sonra sulama

Toplulaştırma önceki yıllarda Tarım Bakanlığı'nın bünyesindeydi. Orman ve Su İşleri Bakanlığı sadece sulama yatırımları ile ilgileniyordu. Tarım ve Orman Bakanlığı kurulunca toplulaştırma hizmetleri DSİ'ye bağlandı. Bu çok mantıklı ve profesyonel bir oluşum oldu. Daha önce iki kurum arasında birçok yazışmalar, zaman kayıpları ve proje uyuşmazlığı yaşanıyordu. Biz de bu konuda çok sıkıntı çekiyorduk. DSİ'ye inşa ettiğimiz bir projede toplulaştırma çalışmaları devreye girince proje revize ediliyordu. Bunun akabinde boru çapları ve sanat yapıları da değişiyordu. Sulama ve toplulaştırma projelerinin tek kurum bünyesine alınması çok radikal bir karar olmuştur. Toplulaştırma da ülkemizin kanayan yaralarından biridir. Bugüne kadar ülkemizde toplulaştırma çalışmaları yeteri seviyede yapılamadığı için parçalanmış tarım arazilerinden yüksek düzeyde verim alınamamıştır. Toplulaştırma bitirilmeden sulama yapılmamalıdır. Önce toplulaştırma yapılmalı, sonra sulama yapılmalıdır. Olmuyorsa bile aynı anda hem sulama hem toplulaştırma yapılarak projelerin nihayete ulaştırılması gerekmektedir" diyerek sözlerini tamamladı.

UYARI: YUKARIDAKİ RÖPORTAJ SADECE MEDYA ÇALIŞMASIDIR. ERCİYES GRUP OLARAK BU ŞİRKETLE HİÇBİR TİCARİ BAĞIMIZ YOKTUR.