Yerli ve milli yatırımlar artarak sürecek
DSİ Genel Müdürü Mevlüt Aydın, Türkiye'nin enerjide dışa bağımlılığını azaltacak olan yerli ve milli enerji yatırımlarını eleştirenlerin amaçlarına ulaşamayacağını belirterek, "Hükümetimiz ve DSİ Genel Müdürlüğü doğru bildiği yatırımları sürdürmeye devam edecektir" dedi.
MEHMET SAFA CANAT - HASAN CANAT / İSTANBUL

Türkiye'nin enerji konusundaki bağımlılığına dikkat çeken Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürü Mevlüt Aydın, "Hükümetimiz ve DSİ Genel Müdürlüğü doğru bildiği yatırımları sürdürmeye devam edecektir" mesajını verdi.

Ülke olarak petrol ve doğalgaz fakiri olduğumuza dikkat çeken Aydın, "Ne yazık ki topraklarımızda ihtiyacımız kadar doğalgaz ve petrol bulunmuyor. Bunu ithal ediyoruz. Diğer taraftan kömürden enerji üreten termik santrallerimiz var. Kömür aslında çevre için de kirliliğe sebep olabilen bir yakıttır. Kömürün çok iyi filtre edilmesi ve bacaların da buna göre uyarlanması gerekiyor. Ülkemiz zor durumda ve çaresiz kaldığında kömür kaynakları kullanılabilir. Kullanılan kömür kaynağı da zaman içerisinde bitebilir. Çünkü kömür, yenilenebilir enerji kaynağı değildir. Bizim aynı zamanda su kaynaklarımız var. Bu sulardan enerji elde etme imkânımız da bulunuyor. Sudan elde edilen enerji yerli, milli, yenilenebilir ve çevreci bir enerjidir. Mesela Ilısu Barajı'nda 1200 MW kurulu gücüyle yılda 4 milyar KWH enerji elde edeceğiz. Artvin'deki Yusufeli Barajı'nda da 558 MW kurulu gücüyle 1 milyar 888 milyon KWH enerji elde edeceğiz. Bu projeleri eleştiren insanlar genellikle art niyetli insanlardır. Bu insanların evlerine gittiğiniz zaman evlerinde son model teknolojik cihazlar görürsünüz. O son model cihazların enerji ihtiyacının nasıl sağlandığını bile düşünmezler. Bunların işi gücü ortalığı karıştırarak ülkemizin enerjide dışa bağımlılığını azaltacak yerli ve milli yatırımlarını karalamaktır. Bunlar asla amaçlarına ulaşamayacak. Hükümetimiz ve DSİ Genel Müdürlüğü doğru bildiği yatırımları sürdürmeye devam edecektir" dedi.

DSİ için fedakârlık yapıyoruz

DSİ'nin uhdesinde birçok proje inşa ettiklerini söyleyen Okyanus Mühendislik Genel Koordinatörü Sefer Cengiz, "Hâlihazırda üç tane taşkın koruma, dört tane gölet ve bir tane sulama projemiz var. Taşkın koruma projelerimizden iki tanesinin inşaatı devam ediyor. Ayrıca sulama projemizin inşaatı da devam ediyor. Mesela Mersin Deliçay üzerinde devam eden bir taşkın koruma projemizde köprü inşa edilmesi gerekiyor. Köprüyü yapacağız ama verilen ödenek, yapılacak köprünün maliyetinin 3'te 1'ini ancak karşılıyor. Köprüyü yağışlardan önce mutlaka yapmalıyız. Bu ertelenecek veya ötelenecek bir şey değil. Biz kendimizden fedakârlıklar yaparak projelerimizi inşa edeceğiz. Daha sonra bize devletten ödenek gelecek. Yaya ve araç geçişi için Mersin'deki Deliçay üzerinde o köprüyü mutlaka inşa etmeliyiz. Çünkü önceki yıllarda köprü olmadığı için can ve mal kaybı yaşanmış" diye konuştu.

Yatırımın siyaseti ve tasarrufu olmaz

Yatırımlarda zaman kaybına sebebiyet verilmemesi gerektiğini belirten Akpınar İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Akpınar, "Siyasi mülahazalarla fizibilitesi yapılmadan başlatılan yatırımlar kaynak israfına yol açmaktadır. Mesela DSİ projelerinde bununla çok sık karşılaşıyoruz. Sulama hatları inşa edilmiş, baraj yapılmamış. Teknik olarak böyle bir hatayı DSİ asla yapmaz. Bu tür yanlışlıklar ancak siyasi baskı ile oluşur. Su olmazsa hiçbir şeyi sulayamazsınız. Böylesine plansız yapılan bir yatırımın mantıkla da bağdaşması mümkün değildir. Aynı anda ayrı ayrı yapılan gölet ve sulama ihaleleri iş başladıktan sonra çoğu zaman aynı anda bitmiyor. Bir milletvekili memleketine sulama projesi yapılmasını istiyor. Sulama projesi bitiyor. Bu sefer baraj yapılması için ihaleye çıkılıyor. Barajın inşaatı devam ederken sulama şebekeleri kullanılmadığı ve bakımları yapılmadığı için yıpranmalar ve arızalar meydana geliyor. Bunların hepsi zaman kaybına sebebiyet veriyor. Yatırımlarda en önemli olgu zamandır. Siz zamanını kaçırırsanız yaptığınız yatırımın da bir önemi kalmaz" ifadelerini kullandı.

İşte Aras Nehri'nin gözbebeği

Kars Karakurt Barajı ve HES projesini inşa eden Energo-Pro'nun Genel Müdür Yardımcısı Ramazan Serkan Karakuş ise yaptığı değerlendirmede "Aras Nehri'nin uzunluğu bin 72 km olup bunun 548 km'si Türkiye sınırlarında kalmaktadır. Aras Nehri, Erzurum yöresinden doğup Türkiye sınırlarını da aşan, Ermenistan ve Azerbaycan üzerinden Hazar Denizi'ne dökülen önemli bir su kaynağıdır. Karakurt Barajı, Aras nehri üzerinde inşa edilmekte olan ilk barajdır. Barajda yılın 12 ayında çalışabiliyoruz. Yılda 346 GWH elektrik üreteceğiz. Iğdır Ovası'na düzenli su verileceği için o bölgedeki sulamaya da katkısı olacak. Çiftçiler ve özel sektör santral firmaları projenin bitmesini dört gözle bekliyor. Projemizde 1000 kişi çalışıyor. Çalışanlarımızın yüzde 80'i de Kars bölgesinde yaşayan insanlardır. Bölgesel anlamda da istihdama katkı sağlıyoruz. 2019 yılının sonunda barajın gövdesini bitirmeyi hedefliyoruz" dedi.

Barajlar acilen sulamaya açılmalıdır

Ülkemizin geleceği için tarım ve enerji yatırımlarının büyük önem arz ettiğini anlatan Medsan Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Daşçı, "Bütün yatırımların ülkemiz için bir önemi vardır. Yıllardır parasını ödediğimiz barajlarımız var. Mesela Diyarbakır'daki Kralkızı Barajı 20 yıl önce bitmesine rağmen sulamasını bir türlü devreye alamadık. Diyarbakır Kralkızı Sulaması'nın fiziki gerçekleşmesi halen yüzde 10 seviyelerindedir. Barajın ana iletim hattı bitmesine rağmen maalesef suyu şebekelere dağıtamıyoruz. Bir yanda ödenek problemleri var, diğer tarafta müteahhitlerden kaynaklanan problemler var. Diyarbakır'da gerçekten çok verimli arazilerimiz, ucu bucağı görünmeyen dümdüz ovalarımız var. Bunları bir an önce tarıma kazandırmalıyız. Baraja 20 yıldır ödediğimiz parayı verimli hale getirip tesislerimizi işletmeye almalıyız. Tarım için bu çok elzemdir. Bu yüzden enerji ve tarım yatırımlarını hızlandırmamız gerekiyor. Tarımsal ürün üretmeyen, devletten destek alıyor. Üreten ile üretmeyeni devletimiz ayırt etmelidir" diye konuştu.