"Mücbir sebep varsa mücbir KHK olmalı"
Aşırı ölçüde artan malzeme maliyetleri inşaat sektörünü olumsuz yönde etkiliyor. Kamu müteahhitleri, yaşadıkları sıkıntıları mücbir sebep olarak değerlendirdiklerini ve yeni çıkacak olan fiyat farkı kararnamesini büyük bir umutla beklediklerini ifade etti.
MEHMET SAFA CANAT - HASAN CANAT / İSTANBUL

Kur fiyatları olağanüstü bir şekilde artınca sulama projeleri için boru almakta sıkıntı yaşamaya başladıklarını belirten Seza İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Sezai Açık, şöyle konuştu:

ÖNEMLİ UYARI

"Boru firmaları hammaddeyi yurt dışından aldıklarını söylüyorlar. Hammaddesi yurtdışından geldiği için boru fiyatları da değişiyor. Mesela biz boru alımı yaptığımızda fiyatı bin 100 dolardı, şimdi bin 900 dolar oldu. Maliyetiyle birlikte yüzde 200 düzeyinde fiyat artışı oluyor ama bize verilen fiyat farkı yüzde 100 düzeyinde kalıyor. Borunun hammaddesi yurtdışından geldiği için yüzde 100'den fazla fiyat artışı oluyor. Bu da maliyetlere yansıyor. Türkiye'deki boru müteahhitlerinin çoğu bu yüzden sıkıntı çekiyor ve sulama projeleri de durma noktasına geldi. Bunlar ancak kararnameyle çözülebilir. Şu anda ikinci fiyat farkı kararnamesinin onaylanması bekleniyor. Yeni fiyat farkı kararnamesi inşallah sıkıntı yaşayan müteahhitlerin sıkıntılarını çözer. Yoksa bu koşullarda hiç kimse sulama projelerini devam ettiremez."

BARAJLAR SULAMAYA AÇILMALI

Barajların ve göletlerin acilen sulamaya açılması gerektiğini dile getiren Açık, şunları söyledi: "Eski Orman ve Su İşleri Bakanımız Prof. Dr. Veysel Eroğlu Bey, 'Bin günde bin gölet' diyerek sözünü tuttu. O dönemde de sulama projesi yapılıyordu ama ortada baraj yoktu. Şimdi ise baraj yapılıyor ama ortada sulama yok. Tarım ve Orman Bakanımız Prof. Dr. Vahit Kirişçi Bey'in sulama projelerine acilen çözüm üretmesi gerekiyor. Mücbir sebeple oluşan bu mağduriyetler kararnamelerle çözüme kavuşturulmalıdır. Tasfiye ise çözüm değildir. Tasfiyeden sonra işlerin yeniden ihale edilmesi yeni ihale fiyatlarından dolayı devlete zarar verir. Barajlar ve göletler acilen sulamaya açılarak aktif hale getirilmelidir. Malum, bizim inşa ettiğimiz Malatya Yoncalı Barajı İsale Tüneli'nin de sulama ihalesi yapılacak. Kur farkından kaynaklı yüksek fiyat artışına çözüm bulunamazsa o sulama projesi de yarım kalır. Burada kamu kurumlarının veya müteahhitlerin herhangi bir ihmalkârlığı bulunmuyor. Sadece hammadde fiyatlarının bir anda artmasıyla birlikte fiyatlar da beklenmedik düzeyde artıyor. Eğer dünyada hammadde fiyatları düşerse güzel olur. Fakat dünyada hammadde fiyatlarının düşme ihtimali yok. Çünkü pandemi sürecinde oluşan sıkıntının birkaç yıl daha süreceği belirtiliyor. Bu durum tamamen mücbir sebeptir. Mücbir sebep varsa mücbir kanun hükmünde kararname (KHK) olmalıdır."

BELİRSİZLİK SÖZ KONUSU

30 yıllık bürokratlık deneyiminden sonra emekli olan ve 10 senedir müteahhitlik yapan FY Fer Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Şimşek, ikinci fiyat farkı kararnamesiyle ilgili kamu müteahhitlerinin büyük beklentileri olduğunu kaydetti. Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü: "İhaleye girdiğimiz tarihten itibaren bir yıl içerisinde piyasadaki enflasyon artışı yüzde 200'lere yükseldi. Bunlar altından kalkabileceğimiz rakamlar değil. Müteahhit bir iş alır, yüzde 5 veya yüzde 10 zarar edebilir. Ancak bugün bütün işlerimizde yüzde 70 düzeyinde zarar etme durumumuz var.

DESTEK ÇAĞRISI

Son 2 yıldır taahhüt sektörü ciddi sıkıntılar yaşıyor. Özel sektör müteahhitleri de aynı durumdan mustariptir. İnşaat sektörü biraz daha desteklenmelidir. Çünkü yatırımcılar önünü göremiyor, belirsizlik her geçen gün piyasayı bunaltıyor. Geçen sene tonu 6 bin TL olan demirin tonu bugün 16 bin TL oldu. 240 TL olan betonun fiyatı bugün bin TL oldu. Bugün bu fiyat artışlarıyla hiçbir yatırımcı işlerini sağlıklı bir şekilde ilerletemez. Devletimizin burada babalık yapmasını istiyoruz. Madem ortada olağanüstü bir kriz var. İşi aldığımız zamandaki demir, çimento ve mazot fiyatlarıyla bugünkü güncel fiyatlar madem eşit değil. Zaten müteahhitler para kazanmaktan da vazgeçtiler. Dolayısıyla müteahhitleri ayakta tutacak bir fiyat farkı oranıyla hem işler tamamlansın, devlet zarar görmesin, hem de müteahhitler zarar edip iflas etmesin. Şu anda piyasada keşide ettiğimiz bir sürü çek var. Hak ediş yapacağız ki çeklerimizi ödeyelim, borçlarımızı kapatalım. Bu krizden sadece müteahhitler değil, tedarikçiler de çok etkileniyor. O yüzden makul bir fiyat farkı kararnamesi bizim gibi ölüm kalım mücadelesi veren müteahhitlere biraz nefes aldırır."

SEÇENEKLER KONUŞULUYOR

Hükümetin inşaat sektörünün içinde bulunduğu sıkıntıları çözmek için imkânları nispetinde elinden geleni yaptığına dikkat çeken Şimşek, şunlara işaret etti: "İkinci fiyat farkı kararnamesi karar aşamasındadır. Ümit ediyoruz ki Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Bey bu konuda makul bir çözüm üretecektir. Şu anda birçok taahhüt projesi için devir ve tasfiye seçenekleri konuşuluyor. Kanaatimce şu anda devam eden projeler için 1.5 katsayı oranı uygulanırsa işler tamamlanır. Devlet yetkililerimiz inşaat sektörünün temsilcileriyle bir araya gelerek bir uzlaşma yapabilir. İşlerin en erken bitmesi her zaman devletin menfaatinedir."

UYARI: YUKARIDAKİ RÖPORTAJ SADECE MEDYA ÇALIŞMASIDIR. ERCİYES GRUP OLARAK BU ŞİRKETLE HİÇBİR TİCARİ BAĞIMIZ YOKTUR.