'Göletler sayesinde orman yangınları söndürüldü'
Gökalp Proje Yönetim Kurulu Başkanı Göksel Demirtaş, DSİ'nin inşa ettiği göletlerin öneminin pandemi sürecinde daha iyi anlaşıldığını belirtti. Demirtaş, orman yangınlarının da göletler sayesinde söndürüldüğünü söyledi.
MEHMET SAFA CANAT - HASAN CANAT / İSTANBUL

Pandeminin bütün dünyada çok ciddi kısıtlamalara yol açtığını ifade eden Gökalp Proje Yönetim Kurulu Başkanı Göksel Demirtaş, "Salgın hastalıktan dolayı gıdadan tarıma, içme suyundan ham maddeye kadar her şey etkilendi. Yurtdışından ithal edilen tarım ürünlerine de döviz bazında zam gelmesiyle birlikte fiyatlarda büyük artışlar oldu. Bu durum maalesef diğer sektörleri de doğrudan etkiledi. Şu an ülke olarak bunun etkilerini yaşıyoruz" dedi.

ÖNEMİ ANLAŞILDI

"İnsanların ortak temel ihtiyaçları güneş, hava, içme suyu, barınma ve gıdadır. Küresel ısınmayla birlikte güneşin etkisi son zamanlarda meydana gelen orman yangınlarında daha çok ortaya çıktı" ifadelerini kullanan Demirtaş, şöyle devam etti: "Yangınlarda helikopterler Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü'nün (DSİ) inşa ettiği göletlerden yararlanarak alevleri söndürmeye çalıştılar. Küresel ısınmaya karşı alınabilecek en önemli önlemlerden biri de göletlerdir. Çünkü bütün dünyada içme ve kullanma suyu kaynakları çok azaldı. Mesela ülkemizin tahıl ambarı olan Konya'da yeraltı suyu kaynakları azalınca obruklar oluştu. Konya'da tarım arazilerimiz alarm vermeye başladı. 'Allı turnalar' dediğimiz göçebe kuşlar susuzluktan öldüler. Suyun olmadığı yerde hiçbir canlı yaşayamaz. Güneşin önüne perde çekemiyoruz, fazlası yangınlara sebep oluyor. Yangınlar da ancak su ile söndürülebilir. Daha etkili bir yöntem henüz yok. Bu yüzden bizim tatlı su kaynaklarını içme suyu ve sulama suyu olarak acilen depolamamız gerekiyor. Pandemi hepimiz için bin nasihatten önemli bir musibet oldu. Eski Orman ve Su İşleri Bakanımız Prof. Dr. Veysel Eroğlu Bey, 2011 yılında 'Bin günde bin gölet' inşa edileceğini söylediğinde biz şaşırmıştık ve inanamamıştık. Olur olmayacak yerlere büyük maliyetlerle gölet inşa edilmesini gereksiz bulmuştuk. İşte o zamanlarda bizim anlayamadığımız göletlerin önemini pandemi döneminde ve son zamanlarda çıkan orman yangınlarında daha iyi anladık. Dünya genelinde başlayan kuraklığa karşı su kaynaklarımızı planlı ve programlı bir şekilde kullanmalıyız. Ancak bu şekilde tarımda ve sanayide söz sahibi bir ülke olabiliriz."

İnşa ettikleri DSİ projelerinden de bahseden Demirtaş, şunları aktardı: "DSİ, 2021 yılını sulamada hamle yılı ilan etti. İnşaatı biten göletlerin sulama projeleri için çok ciddi ödenekler ayrıldı. Sulama projelerinin tamamlanması için müteahhitler çok zor şartlarda çalışarak ellerinden geleni yapıyorlar. Evlerini ve arsalarını satarak taahhütlü projelerini bitirmeye çalışan müteahhit arkadaşlarımız var. Bürokratlar devletin kadrolu çalışanlarıdır, biz müteahhitler de kamu kurumlarının sözleşmeli çalışanlarıyız. İhalesi yapılmış bir projenin zamanında bitmesi için taahhüt veriyoruz ve sözleşme yapıyoruz. DSİ de bir kamu kuruluşu olarak devletten aldığı bütçesiyle yatırımlarını sürdürmeye çalışıyor. Burada öncelikle can güvenliği için elzem olan taşkın koruma projelerine de ağırlık verilmelidir. Yakın zamanda Artvin'de, Rize'de, Kastamonu'da ve Van'da sel felaketi yaşandı. Taşkın koruma projeleri hem can güvenliğinin hem de tarım alanlarının sigortasıdır ve yatırım bütçesinde çok yüksek rakamlara tekabül etmemektedir. Tarım alanları önce taşkınlardan korunmalıdır ve daha sonra sulama projeleri ile tarlalarda verimli tarım yapılmalıdır. Biz şu anda Ağrı Yazıcı Ovası Sulaması 2. Kısım ve Aksaray Ortaköy Harmandalı Göleti ve Sulaması'nı inşa ediyoruz. Erzurum Tortum Serdarlı Sulaması'nda yerelden gelen sulama alanlarının artırılması taleplerinden dolayı hızlı ilerleyemiyoruz. Ağrı Yazıcı Ovası Sulaması 2. Kısım'ı da ödenek doğrultusunda 2022 yılında bitirmeyi hedefliyoruz. Aynı şekilde bu yıl içerisinde ihalesini kazandığımız Erzincan Kemah Özdamar Regülatör Sulaması'na da ödeneği olmadığı için henüz başlayamadık. Erzincan Kemah'a arazi çalışmaları için gittiğimizde proje güzergâhında heyelanlı bölgeler gördük. Köyde yaşayan vatandaşların kotun yükselmesi için bir talebi oldu. Kot farkı yükseldikçe regülatörden çıkan su daha cazibeli olacak. Sulama işlerinde köylülerden bazen 'Bizim arazimizden geçmesin' diyenler de oluyor ama genel anlamda bölgede yaşayan vatandaşlar ve muhtarlar büyük bir heyecanla projenin başlamasını bekliyorlar. Mesela Kemah Özdamar köyünde profesyonel yatırım yapan bir sanayici kendi köyüne 30 bin ceviz ağacı ekmiş ve Özdamar Regülatör Sulaması'nı yıllardır dört gözle bekliyormuş" dedi.

KONYA MERAM DERESİ DOĞAL MİLLET BAHÇESİ OLACAK

Konya Meram Deresi'nde inşa ettikleri taşkın koruma projesinin önemini vurgulayan Demirtaş, şu cümleleri kurdu: "Meram Deresi'nin önüne yıllar önce bir baraj inşa edilmiş. Maalesef geçmişte taşkınlardan dolayı üzücü olaylar da yaşanmış. Geçen sene belediye kendi imkânlarıyla dere kenarında kazı çalışmaları yapmış ve çıkan topraklardan dere kenarına sedde yapılmış. DSİ şu anda Meram Deresi'nde bir taşkın kontrol projesi inşa etmeye çalışıyor. DSİ'nin ödenek ayırdığı taşkın koruma projeleri içerisinde Meram Deresi Taşkın Koruma Projesi'ne ödenek ayrılmamış. Konya Meram Deresi Taşkın Koruma Projesi'ni biz kendi imkânlarımızla elimizden geldiğince fedakârlık yaparak bitirmeye çalışıyoruz. Konya halkı Meram Deresi'ni mesire alanı gibi görüyor ve fırsat buldukça pikniğe gidiyor. Gerek Konya Büyükşehir Belediye Başkanımız Uğur İbrahim Altay Bey, gerekse Meram Belediye Başkanımız Mustafa Kavuş Bey projemizi yakından takip ediyor. Proje bittiği zaman Meram Deresi doğal millet bahçesi olacak."

UYARI: YUKARIDAKİ RÖPORTAJ SADECE MEDYA ÇALIŞMASIDIR. ERCİYES GRUP OLARAK BU ŞİRKETLE HİÇBİR TİCARİ BAĞIMIZ YOKTUR.