Öncelikle bize kendinizi tanıtır mısınız?

Adım Serhat KAYIŞ. Turizm ve otelcilik bölümü mezunuyum. 1970 Ankara doğumluyum. 1990 yılından itibaren de turizm sektöründe çeşitli mevkilerde görev almaktayım. Şu an Grand Bali Hotel’de görev yapıyorum. Aynı zamanda Alanya Turistik İşletmeciler Derneği başkan yardımcısıyım. Alanya Ticaret ve Sanayi Odasında da yönetim kurulu üyesiyim. Aynı zamanda belediye meclis üyesi olarak da görevimizi yerine getirmeye çalışıyoruz. 1976 yılından bu yana Alanya’dayız. Aslen Çorumluyum. Ankara’da doğduk ama hayatımızın büyük bir çoğunluğu Alanya’da geçtiği için kendimizi Alanyalı görüyoruz.

ALANYA’DA TURİZM ÖZAL SAYESİNDE CANLANDI

Alanya’nın gelişmesi sadece turizm yönünde mi?

1970’li yıllardan bu yana Alanya’nın topraklarında yetişen narenciye, muz v.b. tarım ürünlerinden dolayı seracılık ve tarım sektörü gelişmiş durumdadır. Birçok konuda Türkiye’nin kaynağı Alanya’dır. 1960’lı yıllarda turizme Fransızlar münferit olarak başlamış. Almanlar bu dönemlerde İstanbul ‘dan aktarmalı olarak Antalya’ya gelip, Antalya’da münferit bir şekilde bölgemizi ziyaret ederlermiş. O yıllarda pek fazla otel olmadığı için evler pansiyon haline getirilmiş. Yabancılar küçük otellerde konaklama ihtiyaçlarını gideriyorlarmış. 1980’lerin başında Rahmetli Özal’ın turizm seferberliği Alanya’da turizmin ilk başladığı noktadır. 1980’li yıllarda peş peşe açılan otellerle Alanya kitle turizm ile tanışmıştır. Sonrasında her geçen gün artan bir müşteri potansiyeli olmuştur. O yıllarda şehir merkezi otelciliği ve şehir merkezi turizmi yaygınken, daha sonra bu beldelerde büyük ve özellikle de her şey dahil sistemi 1990’lı yılların sonlarında yoğunlaşmış. Büyük oteller, 5 yıldızlı tatil köyleri yapılmış ve bundan ciddi anlamda bir doruğu yakalayarak Alanya’ya gelen, Antalya’ya inen yolcu sayımız sıfırdan başlayarak şu anda 10 milyon gibi bir rakama ulaşmış durumdadır. Yakın gelecekte 20 milyon turist sayısı hedefliyoruz.

Yerel yönetimin turizme bakışı nedir?

Yerel yönetimlerin turizme soğuk bakması diye bir şey asla söz konusu olamaz. Yerel yönetimler turizmin en başından beri içindedir ve her türlü desteği göstermektedir. En büyük sıkıntılarımızdan bir tanesi ise turistlerin Avrupa’dan 3-4 saatlik uçak yolculuğuyla Antalya’ya gelirken Antalya’dan Alanya’ya ulaşmaları zaman zaman 2-3 saati buluyor. Bu da Alanya turizmini çok olumsuz bir şekilde etkilemektedir. Talep düşmesinden dolayı bölgemizdeki otellerin fiyatları aşağıya inmektedir. Bu durum sadece Alanya ekonomisini değil tüm Türkiye’nin ekonomisini olumsuz etkilemektedir. Bu olumsuzluğu aştığımız takdirde biz rakamlarımızı Antalya fiyatlarına çekebilecek konumdayız. Çünkü biz sadece deniz ve güneşin yanı sıra kültürümüzle ve doğamızla da hizmet vermekteyiz. Bütün bu artıları bir araya getirdiğimizde inanılmaz bir yol alabiliriz. Bir diğer sıkıntımız ise havaalanıdır. Gazipaşa Havaalanı’nı 1990’lı yıllarda küçük uçaklar için açtılar ama hiçbir zaman oraya uçak indirmek nasip olmadı. Hükümetimiz bu konuya ciddi destek verdi. Bundan 3 sene önce ihaleye çıkardılar ve ihaleyi Ankara, İstanbul ve İzmir Havalimanlarını işleten TAV firması aldı. TAV firmasının ihaleyi almasıyla hükümetimiz ve devletimiz her türlü desteği vermektedir. Pistimizin uzunluğu 1800 metre ama bu bize yetmiyor. Özellikle charter firmaları havaalanına orta ölçekli uçakların inmesine ve kalkmasına müsaade etmiyor. En azından bizim havaalanımızın pist uzunluğunu 2 bin 400 metreye çıkartmamız gerekiyor. TAV firmasının da hedefleri içerisinde Gazipaşa Havaalanı’nı 1 yılda tüm istimlak işlemlerini yapıp pisti 2 bin 400 metreye çıkartmak öngörülmektedir. Pist 2 bin 400 metre olduğu zaman burası uluslararası charter uçuşlarına açılacak ve bizim de en büyük sıkıntılarımızdan birisi çözülmüş olacak.

GAZİPAŞA HAVAALANI EN KISA SÜREDE YAPILMALI

Daha iyi imkanlara kavuşmanız için devletten beklentileriniz nelerdir?

Bizim ilk temel ihtiyacımız Alanya’ya Gazipaşa Havaalanı’nın en kısa sürede yapılması ve uluslararası charter uçuşlarına açılmasıdır. Bu ülkede istihdam ve vergi açısından ödediğimiz vergiyi arttırmamız için birinci sebep havaalanıdır. Özellikle servis kalitemizi arttırmamız gerekiyor ki bu fiyatlarımıza yansıyabilsin. Bizim gelirimiz sattığımız odanın rakamıdır. Bu rakam ne kadar yüksek olursa bizim de karımız ve vergimiz artar. Para kazandığımız zaman yeni yatak kapasite imkanları yaratırız ve yeni yatakla istihdam yaratırız. Bunlar da memlekete çok olumlu katkı sağlar.

TÜRKİYE DÜNYANIN EN GÜZEL COĞRAFYASI

Avrupa turizmi ile Türkiye turizmi arasında doğa ve hizmet kalitesi anlamında karşılaştırması yaparsanız neler söylemek istersiniz?

Dünyanın en güzel coğrafyasında yaşıyoruz. Bu coğrafyadan daha güzel bir coğrafya belki de yoktur. Kendimizi çok şanslı görüyoruz ve bakıyoruz ki Birleşik Arap Emirlikleri’nde insanlar bir çölde yaşıyorlar. Doğayı yapma palmiye adası, yapma dünya adası gibi kendi imkanları ile yaratmaya çalışıyorlar. Biz yapma değil orijinalinde yaşıyoruz. Bu anlamda çok şanslıyız. Bizim konaklama sektöründe birinci müşterimiz yurtdışından gelen yolcularımızdır. Dolayısıyla biz bunlara hizmetimizi burada vererek bir anlamda ihracat yapıyoruz. Burada yedikleri sütü, peyniri ve domatesi oraya göndermeyerek ülkemizde satıyoruz. Bu anlamda bizim çeşitli teşviklerden yararlanmamız gerekir. Bunun başında elektrik indirimi bizim her ne kadar 2634 sayılı turizmi teşvik kanununda olsa da en ucuz tarifeyi elektrik kurumunun turizm tesislerine uygulanmasını istiyoruz. Maalesef uzun bir zamandır bu indirimden direk yararlanamıyoruz. Ancak dolaylı olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı bu konuda bize dışarıdan sübvanse yapıyor. Bildiğimiz kadarıyla kısa bir süre içerisinde bu konu hallolmuş ve elektrik indirimi bundan sonra en ucuz tarife üzerinden faturaya yansıyacaktır. Bunun haricinde bizim enerji sıkıntımız var. Antalya’ya kadar gelmiş olan doğalgazın Alanya’ya gelmesi gerekmektedir. Çünkü biz müşterilerimizin kullandığı sıcak suyu, yemekte kullanılan gazı inanılmaz fiyatlarla temin ediyoruz. İmalatta üretim maliyetimiz çok yukarıya çıkıyor. Antalya’ya kadar gelen doğalgaz bölgemize Alanya’ya ulaştığı takdirde maliyetimize yüzde 10 gibi bir aşağıya çekme imkanı sağlamış olacağız.

ÖTV ORANLARI AŞAĞIYA ÇEKİLEBİLİR

Özel şirket vergileri hakkında neler söylemek istersiniz?

Biz ihracatçı olduğumuz için bir anlamda alkolde uygulanan özel tüketim vergisine diğer meslek arkadaşlarımın olduğu gibi benim de karşı olduğum taraflar var. Otellerin alkol tüketimi tespit edilip farklı turizm tesislerine farklı bandrol uygulaması yapılarak ÖTV tutarı aşağıya çekilebilir. Biz ÖTV uygulamasını aşağıya çekilmesini talep etmekteyiz.

TÜRK TURİZMCİLER ÇOK MESAFE KAT ETTİ

Türkiye’deki turizm işletmecilerini yurt dışındaki işletme sahipleriyle karşılaştırırsanız neler söylemek istersiniz?

Bizim Türk turizmciler gerçekten de çok mesafe kat etmiş durumdalar. Belki de Akdeniz çanağının en güzel tesisleri bizim ülkemizde olduğu içindir. Biz çok dinamik bir ülkeyiz. Sıkıntıları çabuk tespit edip çabuk çözüm üretebiliyoruz. Bizim en büyük sıkıntımız marka yaratmak ve imajımızı doğru lanse edememektir. Dünyanın en güzel coğrafyasını marka değerimizin düşük olmasından dolayı bazen çok düşük rakamlara satmak zorunda kalıyoruz. Devletimizin yapması gereken önemli icraatlardan birisi de ülkemizin tanıtım ve marka değerini arttırarak ülkemize olan farklı bakış açılarını düzeltmektir. Tanıtıma önem ve ağırlık vermemiz gerekiyor. Arz talep dengesinin ülkemize olumlu şekilde dönmesi fiyatlarımızı yukarıya çıkarabiliyor. Tanıtımda kötüyüz diyemem ama bu işin ucu açık ve biz tanıtıma ne kadar para harcarsak bunun faydası memleketimize katlanarak geri dönecektir. Türk insanının geleneksel bir misafirperverliği var. Türk insanının bu misafirperverliğini coğrafi güzelliğimiz, tarihi ve kültürel birikimimiz, tesislerimizin yeniliği ve muazzamlığı ile birleştirdiğimiz zaman zaten rekabette 3 adım ileriye gideriz. Bir de bunun yanı sıra ülkemize olan talebi arttırmak için çok ciddi bir tanıtım atağına girildiği takdirde talep artacaktır. Talep artışı da fiyatlara olumlu yansıyacaktır.

Sizce Alanya yatak sayısına doydu mu?

Alanya olarak değil de Antalya hafızası olarak bakmak ve bunun planını yapmak lazım. Ekonomide arz talep dengesi hangi tarafa yatak fazla talep azsa bu bir anlamda talep pazarı gibi oluyor. Pazardaki fiyatı belirleyen talep oluyor. Eğer arz talebin altında kalmışsa pazardaki fiyatı belirleyen arz oluyor. Bu dengeyi çok hassas götürerek yeni yatak planlanması yapılması gerekir. Arz talep dengesiyle yeni tahsis alanlarının ve yeni yatırım bölgelerinin açılması lazım. Ülkemizi iyi tanıttık, gelen müşterilerimizi memnun gönderdik, havaalanını yaptık, her şey çok güzel gitti ve talebimiz arttı. Biz iyi gelir kazanmaya başladık. Sonraki aşamada yeni bölgeler planlanabilir ama bunların iyi koordinesi yapılması lazım. Alanya’nın en ciddi problemlerinden birisi tesislerimizin eski olmasıdır. Bazı tesislerimize yenileme yapılan da var. Restorasyondan geçirilen, rehabilite edilen tesislerimiz de var. Fakat bazıları şu an bundan geri kalmış durumdalar. Eğer bir çalışma yapılmadığı takdirde tesisler kendi gelirleriyle otellerini yenileyecek durumda değil. Devletimiz bu tesislere uzun vadeli kredi imkanları sağlamalıdır. Türkiye’de turizm başlamamışken küçük turizmcilerimiz, küçük otelcilerimiz, Türkiye’nin turizmine bir şeyler katmak için uzun yıllar uğraşmış kişiler maalesef zaman içerisinde tesislerini yenileyememişler ve yenileyemedikleri için kar marjı aşağıya düşmüş. Şu an ki geldikleri noktada ise çivi çakacak durumda değiller. Ama tesislerimizin de bu şekilde batmaya ve bu şekilde yok olmasına müsaade etmememiz lazım.

UYARI: YUKARIDAKİ RÖPORTAJ SADECE MEDYA ÇALIŞMASIDIR. ERCİYES GRUP OLARAK BU ŞİRKETLE HİÇBİR TİCARİ BAĞIMIZ YOKTUR.