Öncelikle bize kendinizi tanıtır mısınız?
Ben 1972 doğumlu baba mesleğimiz olan müteahhitlikle uğraşan bir insanım. İnşaat sektöründe çalışmaya 1987 yılında 15 yaşımda başladım. Yani işi eğitim alarak değil de pratikten öğrendik. Amelelikten başladık ve bugünlere kadar geldik. Biz 50 yıllık bir aile firmasıyız. Yıllarca kendi işlerimizle meşgul olmuşuzdur. Ben tahsil hayatımda da 3 aylık tatillerde babamın yanına gelip şantiyelerde ve inşaat sahalarında çalışırdım.
Bugüne kadar yapmış olduğunuz işlerinizden bahseder misiniz?
Bugüne kadar yaptığımız çok iş var. Bunlardan bazıları; Gökçeada’da 150 konut, 156 kişilik işletme binası, altyapısı, yolları, göçmen konutları, Gökçeada’nın bütün sulama kanalları, Gökçeada’da otel, Çanakkale’de TEDAŞ’ın idari binası, lojmanları, Milli Eğitim Bakanlığı’nın Yatılı Bölge Okulu, Çanakkale İller Bankası’nın Başmüdürlük Binası, TOKİ Çanakkale Kepez 144 konut, İller Bankası’ndan aldığımız Nevşehir Germe Belediye Binası, Antalya Telsim Bölge Müdürlük Binası, Erzurum’da ve İstanbul’da birçok okul gibi projelere imza attık. Çanakkale Kepez’deki 144 konutluk işimizi bitirdik. Şu anda yine TOKİ ile yaptığımız Gümüşhane’deki işimizle uğraşıyoruz.
MOBİL BETON SANTRALİ
Gürbüz İnşaat firmasının gelecekteki projeleri nelerdir?
Geleceğe yönelik büyük yatırımlarımız var. Örneğin; Çanakkale, Antalya gibi şehirlerde otel ve alışveriş merkezi yapmayı düşünüyoruz. Rusya ve Ukrayna gibi ülkelerde de aynı şekilde büyük projelere imza atmak istiyoruz. Türkiye’de ise Mobil Beton Santrali kurmak istiyoruz.
ÇANAKKALE PLANLI YAPILAŞMAYA UYGUN
Çanakkale’ye yıllardan beri iş yapan bir müteahhit olarak Çanakkale’nin gelecek yıllardaki durumu hakkında neler söylemek istersiniz?
Çanakkale 5 veya 10 sene sonra küçük İstanbul gibi olacak. Şu anda İzmir tarafına doğru biraz açılmaya başladı. Çanakkale’de konut yapmaya çok uygun araziler var. Eğer güzel bir planlama yapılırsa İstanbul’daki gibi arsa sıkıntısı çekilmez. Bunun da çalışmalarına başladılar. Bizim de Çanakkale’de kendi arazimiz üzerine yapmak istediğimiz bir otel projemiz var.
TOKİ PROJELERİ GEÇ ONAYLANMAMALI
TOKİ ile çalışmaktan olan memnuniyetinizi tavsiyelerinizle beraber söyler misiniz?
TOKİ ile çalışmak güzel. TOKİ’nin sistemi de çok güzel. Keşke diğer kurumlar da TOKİ gibi olsa. Fakat bazı sıkıntılar var. Projelerin geç onaylanması ve pursantaj oranlarının düşük olması. TOKİ bu problemleri aştığı zaman TOKİ ile çalışmak güzel. Bunun dışında hiçbir problemimiz olmuyor. Ödemeler gününde ve saatinde yapılıyor. Kurum çalışanlarının bizlere olan yaklaşımı çok güzel. Diğer resmi kurumlar böyle değil. “Bugün git yarın gel”. TOKİ’de böyle bir olay yok. Pursantaj oranlarını biraz yükselttiler ama yeterli değil. Çünkü piyasada büyük bir belirsizlik var. Demir ve çimento fiyatları nerdeyse iki katına çıktı. TOKİ’de bu sorunu çözmek için büyük bir çaba gösteriyor. Bu sorunlar daha önceki yıllarda da olmuştu. Ekonomik kriz yaşadığımız 2001 yılında da demir fiyatlarında anormal şekilde yükselmeler olmuştu. 2001 Kararnamesi ile bu sorun çözüldü. Aynı olay 1974 yılında Bülent Ecevit zamanında da olmuştu.
TALEBE GÖRE KONUT YAPILMALI
TOKİ’nin yaptığı konutları askeriyeye, polislere, doktorlara ve öğretmenlere lojman olarak tahsis etmesini veya satış yapmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
TOKİ’nin böyle bir şey yapması şehircilik bakımından çok iyi. Şehri merkezde boğucu bir hale getirmiyor. Şehrin dışına da evler yaparak şehrin tamamen yaşanabilir hale gelmesini sağlıyor. Şu an Gümüşhane’deki işimiz de bu şekildedir. Dağın başına iş yapıyoruz. Bir de arz ve talep meselesi çok önemli. Örneğin; Çanakkale’de 5000 konut yapılsa hepsi de satılır. Fakat bu talep Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde aynı değil. 600 konut yapılıyor 50 tanesi satılıyor. Talebe göre konut yapmak önemli. Yoksa kurum zedelenir. Peşinat düşecek ve kura sisteminin kalkacağı bize gelen haberler arasında. 300 konut yaptın diyelim 2.000 müracaat var. Nasıl olacak? İkametgah zorunluluğu var. TOKİ satmamak için değil satmak için yapıyor. Bazı yerlerde de satışlar düşük. Almak isteyenler var ama bazı zorunlu evraklardan dolayı alamıyorlar. Bazı yerlerde yapılan konutlar TOKİ’ye zarar veriyor. Konutlar her yerde istediğiniz gibi satılmıyor ki! Şu an anahtar teslimi yapacağımız insanların elektrik, su, telefon, doğalgaz ve deprem sigortalarının resmi kurumlara üyelik işlemlerini bile biz yapıyoruz. TOKİ’nin askeriye, polis, doktor, öğretmen gibi çalışan memurlarına TOKİ’nin yaptığı evlerden lojman olarak ev tahsis etmesi bizi çok sevindiriyor. Örneğin; Emniyet Müdürlüğü bizden 50 tane lojman olarak çalışanlarına tahsis edeceği evler aldı diyelim. Yani devlet konut satmamızda bize başka şekillerde de yardımcı olmuş oluyor. Bu da bizi haliyle sevindiriyor.
MÜTEAHHİT İŞİNİN BAŞINDA OLMALI
TOKİ için şöyle yapsın böyle yapsın dedik. Peki müteahhit ne yapsın?
Bir müteahhidin elinde iş varken başka bir işe saldırmasına gerek var mı? Mesela müteahhitliğin ne olduğunu bilmeyen adamlar ihaleye girip normal fiyatın yarı fiyatına teklif verip işi bizim gözlerimizin önünde alıyor. Sonra bizi de zor durumda bırakıyor. Açık artırma değil de açık pazarlık gibi bir şey oluyor. Piyasada böyle insan çok. İş yapayım da ne olursa olsun. Elinde bir cep telefonu ve çanta, altında da kiralık bir araba. Birçok kurumda bu gibi vatandaşlara karşı alınmış bir önlem yok. Ben müteahhidim diyor ve işi yapamıyor. Bu adamın düşüncesi öyle. Bir iş alayım, onun birazını yapıp piyasayı da birbirine katıp ortadan kaybolayım. Bu bize de yansıyor. Nasıl yansıyor? Mecburen o kişinin verdiği teklife yakın teklif veriyoruz. Hakkaniyete uymuyor. İnsanın bir kere vicdanı rahat etmeli. Senin yaptığın o konutlarda binlerce insan oturacak. İnsanın elini vicdanına koyması lazım. Müteahhit dediğin işinin başında duracak. TOKİ’nin haftada bir iş yapan müteahhitlerini kontrole gelmesini çok istiyorum. Nasıl iş yapıyoruz? Eksiğimiz var mı? Eğer bu camiada müteahhit olarak ayakta durmak ve para kazanmak istiyorsanız işinizi eksiksiz yapacaksınız. En azından vicdanınız rahat olacak. Biz şahsen babamla ve ağabeyimle bu konuda çok hassas davranırız. Babam bile şu an 72 yaşında olmasına rağmen Gümüşhane’de şantiyenin başındadır. Babam yıllarca öğütlemiştir. “Ha işini kaybettin, ha namusunu kaybettin aynıdır” derdi. Biz babamızdan bunu öğrendik. “İşinize sahip çıkın” demiştir. Biz de işimizin başındayız. Kalitemizle ve yılların verdiği tecrübemizle bugünlere kadar geldik. TOKİ’nin bu gibi denetimleri yapmasını istiyorum. Bunun yanında malzemeciyi de kontrol etmesini istiyorum. Herhangi bir problemde onları da denetlesinler. Neden denetlesin? Ben buradan demir siparişi veriyorum. 16’lık demir istiyorum. Demir geldiği zaman bire bir ölçtüğümde 14-15 cm çıkıyor. Çimento fabrikalarını da denetlesin. Kaliteli mi yapıyor, hangi şekillerde yapıyor? Nihayetinde biz de müteahhit insanlarız. Malzemeyi kendimiz üretmiyoruz. TOKİ’nin öncelikle bu denetlemeleri de yapmasını istiyorum.
UYARI: YUKARIDAKİ RÖPORTAJ SADECE MEDYA ÇALIŞMASIDIR. ERCİYES GRUP OLARAK BU ŞİRKETLE HİÇBİR TİCARİ BAĞIMIZ YOKTUR.