Kutay İnşaat ne zaman kuruldu? Bugüne kadar neler yaptı?

Bizim esas kökenimiz sanayicilikten gelmektedir. Rahmetli dedem 1968 yılında İstanbul’da Sebat Makine firmasını kurmuş. Makine imalatı ve ihracatı yapmış. Bunun yanında inşaat işleri de olmuş. 2003 yılında Kutay İnşaat firmasını kurduk. Genellikle altyapı işlerinde faaliyet göstermekteyiz. Firma olarak bugüne kadar İkitelli Altınşehir Su Deposu, Terfi ve Trafo Merkezi İnşaatı ve İkitelli Altınşehir Su Deposu İsale Hattı’nı yaptık. Erzurum’da arıtma tesisi ve su deposu inşaatları yaptık. Şanlıurfa’da konut inşaatı yaptık. İstanbul’un muhtelif yerlerinde yaklaşık 500 km. şebeke ve isale hattı yaptık.

İSKİ GEÇMİŞTEKİ YARALARI SARACAK

İSKİ’nin altyapı yatırımlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Gecikmiş bir projeler ağı var. İstanbul’un nüfusu 1950 yılına kadar 1,5 milyon iken birdenbire 15 milyon olması birçok zorluğu da beraberinde getirmiştir. Bu nüfus artışı özellikle 1975-1990 yılları arasında olmuştur. Bu hızlı nüfus artışı dünyanın hangi kentinde olursa olsun sıkıntı yapar. İSKİ de bunun için geçmişin yaralarını sarmaya yönelik yatırımlar yapıyor. İstanbul’un her yeri şantiye olmasına rağmen yetersizdir. 2010 yılında bütün projeler bitecektir. İstanbul’un merkezi yerlerindeki altyapı yatırımları bitti. Şehrin dışındaki Şile, Silivri, Büyükçekmece gibi ilçelere şu anda yatırımlar yapılmaktadır. Altyapı yatırımları tamamlandıktan sonra yol yapımına başlanılacak. Ardından da üstyapı yatırımları gelecektir. Doğal olanı da budur. Bir şehrin yaşanılabilir bir halde olması için önce altyapı ve yol, daha sonra üstyapı yapılmalıdır. Fakat biz nedense önce üstyapıyı yapıp, daha sonra altyapıyı yapıyoruz.

SUSUZLUĞU SİGORTALIYOR

İstanbul halkının heyecanla beklediği, İSKİ ile beraber yürüttüğünüz Melen Projesi’nin bir parçası olan Sarayburnu - Salacak arası Boğaz Geçişi Projesi hakkında bize bilgi verebilir misiniz?

Dünyada her 100-200 senede bir 6-7 yıl süren kuraklık dönemleri olmaktadır. Şu anda da dünyadaki küresel ısınma ile o döneme gelmiş bulunmaktayız. Bundan da en çok nüfusu yoğun, suyu az olan şehirler mağdur olmaktadır. Mesela İstanbul’un Anadolu yakasında su miktarı % 60, nüfus yoğunluğu % 40 civarındadır. Avrupa yakasında ise su miktarı % 40, nüfus yoğunluğu % 60 civarındadır. Mevcut kaynaklar mevcut kıtaları besleyemiyor. Birbirine ring hatlarıyla bağlanması gerekir. Bu kapsamda İstanbul’da İSKİ tarafından Melen Projesi yapılıyor. Bizim inşa ettiğimiz Sarayburnu - Salacak Arası Boğaz Geçişi Projesi de Melen Projesi’nin bir parçasıdır. Melen Projesi, 21 Ekim 2007 tarihinde açılacaktır. Biz de dünyada ilk defa 16 adet HDPE boru ürettik. Bu tamamen Türk mühendislerinin yapmış olduğu bir çalışmadır. Dünyada emsali yoktur. Norveç, Finlandiya gibi ülkelerle yaptığımız görüşmelerde bize “Bu hayal projesi. Mümkün değil” dediler. Biz ise 5 günde boruyu ürettik. Bir diğer konu ise boğazda 45 günde kazı yapılmasıdır. Biz bunu da başardık. Bu zaman diliminde İstanbul’da deniz trafiği 45 günde 5 defa yön değiştirmiştir. Hem Marmaray Projesi’nin etkilenmemesi, hem de bizim projemizin sağlıklı yürümesi açısından böyle olması uygun görüldü. Japon firması olan Taisei boğazdaki tarama kazı çalışmalarını yapmıştır. Melen Projesi bittiği zaman İstanbul’da susuzluk asgari seviyeye inecektir. Şu anda bile barajlarda % 20 doluluk oranı olmasına rağmen yapılan bu proje susuzluğu sigorta etmiştir. Bizim yaptığımız boğaz geçiş hattının paralelinde, aynı güzergahta, aynı boyda, aynı çaptaki mevcut içmesuyu boğaz geçiş hattı 1976 yılında 143.000.000 $’a yapılmışken biz bu yeni boğaz geçiş hattını yaklaşık 20.000.000 $’a bitireceğiz.

BÜYÜKŞEHİR ÖZVERİLİ

Son olarak İstanbul halkına ve Türk halkına neler söylemek istersiniz?

Türkiye’nin dört bir yanında yerel yönetimler ve kamu kuruluşları büyük bir özveriyle çalışmaktadır. Çalışmasalardı bu kadar takdir görmezlerdi. İnşallah çabalarını Allah mükafatlandırır. Bir vatandaş olarak İstanbul’da yaşamaktan gurur duyuyorum. Gurur duyduğum bir projeyi inşa etmekteyim ve yine gurur duyduğum bir kamu kuruluşu olan İSKİ ile çalışmaktayım. Devletin eski hantal yapısını yıkan, bürokrasi ile değil özveri ile çalışan bir belediye ile çalışıyoruz. Bu özverinin Ankara’da da bu şekilde olmasını ümit ediyoruz. Özveri ile çalışırsak Türkiye’nin aydınlık bir geleceğe sahip olmasını sağlamış oluruz. Bu konuda ümitliyim ve bu hükümetin de bunu başaracağına inanıyorum.

UYARI: YUKARIDAKİ RÖPORTAJ SADECE MEDYA ÇALIŞMASIDIR. ERCİYES GRUP OLARAK BU ŞİRKETLE HİÇBİR TİCARİ BAĞIMIZ YOKTUR.