Öncelikle bize kendinizi ve firmanızı tanıtır mısınız?
Ben Özay TURNAOĞLU. İnşaat sektöründe 46 yıldır çalışmaktayım. Daha önce DSİ ve Karayolları Genel Müdürlüğü’nde üst düzey yönetici olarak görev yaptım. Bunun yanı sıra yurtdışında da özel sektörde çeşitli inşaat projelerinde görev aldım. 1999 yılından bu yana Makyol İnşaat bünyesinde görev yapmaktayım. Makyol İnşaat olarak uzmanlık alanlarımız yol, otoyol, köprü, metro, viyadük, havaalanı ve tünel işleri yapımıdır. Bu alanda yurtdışında Fas, Arnavutluk, Azerbeycan ve Irak’ta yaklaşık 780 milyon dolarlık bitirmiş olduğumuz otoyol ve havaalanı inşaatımız, halen devam etmekte ve en kısa sürede tamamlamayı hedeflediğimiz yine Fas, Azerbeycan, Irak ve Cezayir’de yaklaşık 300 milyon dolarlık otoyol projemiz bulunmaktadır. Başta turizm yatırımlarımız olmak üzere diğer sektörlerle de kaliteden ödün vermeden iz bırakacak kalıcı yatırımlar üzerinde çalışmaktayız.
KARAYOLLARI ÖDENEĞİ OLAN İŞLERİ İHALE EDİYOR
Karayolları Genel Müdürlüğü’nün duble yol konusundaki çalışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Biz genellikle yol inşaatları ile uğraştığımız için ülkemizde en çok Karayolları Genel Müdürlüğü ile çalışıyoruz. Karayolları Genel Müdürlüğü’nün iyi bir kadrosu var. Karayolları Genel Müdürü Sayın Cahit TURHAN Bey de otoyol yapımı ve işletmesi konusunda çok tecrübeli bir kişidir. Karayolları Genel Müdürlüğü eskiden olduğu gibi her sene birçok işi ihale edip az ödenek ödeyerek işlerin yarım bırakılmasına müsaade etmiyor. Şimdi gerçek ihaleler yapılıyor. Acil Eylem Planı kapsamında olan projelere Maliye Bakanlığı’nın da desteği ile ek ödenekler çıkarılarak yıllardır bitirilemeyen projeler bitirilmeye çalışılıyor. Böylelikle kamu kuruluşları ve müteahhitler de zor durumda kalmamış oluyor. Çünkü kamu kuruluşları iş verdiği müteahhitlere yeterli ve düzenli ödenekler verdiği müddetçe müteahhitler işini yapar.
DÜŞÜK FİYAT SORGULANMALI
Türkiye’deki kamu ihale sistemi ile ilgili neler söylemek istersiniz?
İhale sisteminde yeni bir kanun çıktı. Buna yönelik bazı değişiklikler yapıldı. Kamu ihalelerine giren firmaların eşit düzeyde olması sağlanılmaya çalışılıyor. Eskiden şantiye şefleri görev yaptıkları devlet taahhüt işlerinden elde ettiği belgelerle herhangi bir firmayla ortak olarak ihaleye girebiliyordu. Bu yöntemler de zorlaştırıldı. Önceki yıllarda Karayolları Genel Müdürlüğü’nün kendi birim fiyatları ile işler ihale edilirdi. Şimdi ise ihalelerde iş kalemlerine göre belirlenen ve analizlere dayanan maliyet fiyatları ile firmalar teklif hazırlıyor. Böyle olunca da ihalelerde eski birim fiyat uygulamasına alışan firmalar, bir iş geliştirme departmanı kurmak yerine işin kolayına kaçıyor ve eski sistem yüksek tenzilatlı teklifler sunuyor. Bu da kamu kuruluşlarını zor durumda bırakıyor. Kamu İhale Kurumu kanunlarına göre ihalelere, ihale öncesinde o iş için öngördükleri yatırım bedellerinin çok altında kalan tekliflere, aşırı düşük teklif uygulaması yapılma şansı var. Böyle bir uygulama yapıldığında ise kamu kuruluşları için yapılabilirliğini zorlayacak bedellerle, ihaleyi en düşük fiyata vermediği için sorgulama yapılabiliyor.
FAS’TA 500 MİLYON DOLARLIK İŞ BİTİRDİ
Hem yurtiçinde hem de yurtdışında çalışan bir firma olarak inşaat sektörü konusunda Türkiye’yi ve diğer dünya ülkelerini kıyasladığınızda neler söylemek istersiniz?
Makyol İnşaat olarak dünyanın birçok ülkesinde işler yapıyoruz. Fas’ta 500 milyon dolarlık 4 adet otoyol işi bitirdik. Cezayir, Azerbaycan ve Kuzey Irak’ta çalışıyoruz. Umman ve Kuveyt’te teklif verdiğimiz ihaleler var. Türkiye’de çalışmak muhakkak ki daha rahat ama diğer dünya ülkelerinin gümrük mevzuatından yasal prosedürlerine kadar birçok farklılıkları var ve öncelikle bunların incelenmesi gereklidir. Örneğin Cezayir’de Fransız ekolü var ve inşaat sektöründe çok da deneyimli bir ülke değil. Cezayir’de yaptığımız bir iş ile ilgili devlet dairesinden bir kararın çıkması 1-2 ay sürebiliyor. Elimizden geleni yapsak da bu süreyi azaltamıyoruz ve dolayısıyla bu da bizi etkiliyor. Biz de bu yüzden Makyol İnşaat’ta bu konularla ilgili bir birim daha oluşturduk. Yurtdışında bir ihaleye teklif vermeden önce ekibimiz o ülkenin bütün prosedürlerini ve yasal şartlarını inceliyor ve teklifimizi ona göre hazırlıyoruz.
TÜRK MÜTEAHİTLERİ DÜNYAYA ADINI DUYURDU
Türk müteahhitleri ile dünya müteahhitlerini kıyaslarsanız neler söylemek istersiniz?
Türk müteahhitleri diğer dünya müteahhitlerine oranla daha hızlı karar verebilmekte ve pratik çözümler üretebilmektedir. Türk müteahhitleri inşa ettiği bir proje ile 24 saat ilgilenebiliyor. Bu sayede dünyaya adımızı duyurduk. Bazı yabancı kuruluşlar farklı ülkelerde yapmış oldukları işlerde bir sorun çıktığı zaman ülke merkezlerinden gelecek talimatlara göre hareket ediyor. Türk müteahhitleri ile dünya müteahhitleri arasındaki farklardan biri de budur. Biz de yurtdışında birçok işler yapıyoruz ve yurtdışında iş yapmanın zorluğunu çok iyi biliyoruz. O yüzden bizim iş yaptığımız ülkelerde diğer yabancı kuruluşlar kolay kolay çalışamaz. Fakat biz Türkler her ülkeye gider, alnımızın akıyla işimizi bitirip geri döneriz.
HIZLI VE İSTİKRARLI BÜYÜMEK İSTİYORUZ
Makyol İnşaat olarak gelecekteki hedefleriniz nelerdir?
Makyol İnşaat olarak hem özel sektörde hem de sivil toplum örgütlerinde belli bir ağırlığımız olduğu için çok sağlam adımlar atmalıyız. Hızlı ve istikrarlı bir şekilde büyümeliyiz. Buna yönelik olarak turizm yatırımlarımız var. Muğla Bodrum ve İstanbul Levent’teki Mövenpick Otel’lerinin sahibiyiz. 2010 yılında bitirmeyi ve işletmeye açmayı planladığımız İstanbul’da yeni bir otel inşaatımız devam etmektedir. Antalya Kaş’ta Yap-İşlet-Devret modeli ile aldığımız Kaş Marinası’nı biz yapıyoruz. Genellikle yurtdışında ağırlıklı olarak çalışmak ve uluslararası fonların finanse ettiği iddialı projelerde yer almak istiyoruz. Türkiye’de ise büyük çaplı, prestijli ve iz bırakan projelerde yer almak istiyoruz.
UYARI: YUKARIDAKİ RÖPORTAJ SADECE MEDYA ÇALIŞMASIDIR. ERCİYES GRUP OLARAK BU ŞİRKETLE HİÇBİR TİCARİ BAĞIMIZ YOKTUR.