Öncelikle bize kendinizi tanıtır mısınız?
Adım Ata LOKUMCU. Samsun doğumluyum. İnşaat mühendisiyim. Şu anda Esenler-Hal Kavşağı-TEM Yolu Bağlantı Kavşağı İnşaatı işinde proje müdürü olarak görev yapıyorum. Polat Yol Yapı A.Ş.’de 1999 yılından bu yana görev yapmaktayım. Firmada çalıştığım ilk proje İSKİ’den ihalesini aldığımız Paşaköy Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi İnşaatı işiydi. Sonrasında 2002-2006 yılları arasında yurtdışında Umman’da çalıştım. 2006 yılından bu yana İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin işvereni olduğu yol-kavşak inşaatları yapımında görev almaktayım.
38 YILLIK TECRÜBE
Polat Yol Yapı A.Ş.’nin faaliyet alanlarından bahseder misiniz?
Polat Yol Yapı A.Ş., 1970’li yıllardan beri altyapı ağırlıklı çalışan köklü bir firmadır. Daha çok karayolu, baraj, sulama tesisleri ve arıtma tesisleri inşa etmekteyiz. Firmamız taahhüdünde yapımı tamamlanan yada devam eden projelerimiz arasında Trabzon, Rize ve Araklı arasındaki duble yol projesi, Yıldız Dereleri Acil İçme Suyu 2. Aşama İnşaatı, Karabük Safranbolu Yol İnşaatı, Paşaköy Atıksu Arıtma Tesisi İnşaatı ve yurtdışında Fas ve Umman’da devam eden projelerimizde bulunmaktadır.
İSTANBUL'UN ALTYAPISI PLANSIZ
İstanbul’u imar bakımından nasıl değerlendiriyorsunuz?
Öncelikle İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin işinin çok zor olduğunu belirtmeliyim. Her ne kadar İstanbul dünyanın en güzel şehirlerinden biri olsa da, geçmiş dönemlerde plansız, projesiz çalışmalardan dolayı oluşan tabloya baktığınızda şu anda İstanbul’u imar etmenin ne kadar zor olduğunu görebilirsiniz. Elbetteki özellikle son 10 yıldır yapılan yatırımlar her ne kadar İstanbul halkına nefes aldırdıysa da aynı şekilde en az 10-15 yıl daha büyük ölçekli projeleri İstanbul için faaliyete geçirmeleri lazım. İstanbul, plansız bir altyapıya sahiptir. Bu gelişmekte olan ülkelerin ortak sorunudur. Mesela biz yolları planlıyoruz, ama İstanbul öyle hızlı büyüyor ki planlamalarımız ihtiyaca cevap veremez hale geliyor. Örneğin TEM Otoyolu için bildiğim kadarıyla T.C. Karayolları tarafından projelendirme aşamasında yapılan planlamaya göre şu anda 4-5 misli trafik yüküyle çalışmaktadır. Bunun tek nedeni göç ve göç nedeniyle sıkıntıyı da İstanbul çekmektedir. Biz önce yerleşiyoruz, sonra altyapıyı inşa ediyoruz. Bunu yaparken de önceden yapılan hasbelkader altyapıyı da mahvediyoruz. Bunun için son yıllarda teknolojik imkânlar kullanılmaya başlandı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi kendi bünyesinde GİS Projelendirme Sistemi ve uzaydan algılama sistemleri oluşturdu. Bu da mevcut altyapı sorunları için çözüm olabilir ama maddi anlamda yetersizdir.
İHALE YASALARI AĞIRLAŞTIRILMALI
Kamu ihalelerinde yaşanan sıkıntıların çözüme kavuşması için neler tavsiye edersiniz?
İnşaat sektöründe artan rekabetler ve bu sektörde faaliyet gösteren firmaların çokluğu maalesef sorunları da beraberinde getirmektedir. Her ihalede şartnameler vardır. İhaleye girecek her firmanın sahip olması gereken kıstaslar vardır. Bu kıstaslar zorlaştırılmalıdır. Yüksek bilânçolu ve sektörde kendini ispatlamış, mühendislik geleneği olan firmalar tercih edilmelidir. İş bitirme kıstaslarının ağırlaştırılması gerekir. Türkiye’de yeni ihale sisteminde bu sorunlar hep aşılmaya çalışılıyor. İhale kıstaslarında uluslar arası standartlar getiriliyor. Buna rağmen yine benzer sıkıntılar yaşıyoruz. Halen düşük fiyata verilen işler var. Bir projeye en başından başlamak zor olmaz ama yarım bırakılmış bir işi tamamlamak çok zor olur. Çünkü her projenin bir kalite bedeli vardır. Yüksek maliyetli bir iş ortalama maliyetle yapıldığı zaman belki ülke ekonomisine fayda sağladığı düşünülebilir ama ortaya çıkan ürünün kalitesinin de dikkate alınması gerekir. Bugün bir ihaleye adı sanı duyulmamış, gerekli altyapısı olmayan birçok firma katılmaktadır. Böyle firmaların bir şekilde ihalelerden elenmesi gerekir. Ben geçtiğimiz yıllarda Umman’da bulundum. Çin’li firmalar dünyanın her yerinde rekabet kurallarına aykırı hareket ederler. Buna bir çözüm bulan Umman Karayolları Teşkilatı ihale şartnamesini ağırlaştırmıştır. Hâlbuki Umman inşaat konusunda gelişmiş bir ülke değildir. Türkiye’den belki 50 yıl geridedir. Yurtdışından müşavirler aracılığıyla şartnamelerini olgun hale getirip doğru firmalarla çalışmayı tercih ediyorlar. Bizim ülkemizde de böyle olması gerekir ama ben ülkemizde halen böyle bir uygulama göremedim. Bu şartlar da siz bile müteahhitlik yapabilirsiniz.
İSTANBUL'A AŞIRI GÖÇ ÖNLENMELİ
Yılların vermiş olduğu tecrübelerinizle İstanbul’un daha güzel olması için İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne neler tavsiye etmek istersiniz?
Öncelikle işleri çok zor bunu belirtmek isterim. İstanbul’da sorunlar göç nedeniyle çok çabuk oluşuyor. Çözüm üretmek de o kadar kolay olmuyor. Bu kadar yoğun bir şehirde çözümleri çok hızlı üretip hemen hayata geçirmek zorundasınız. İstanbul Büyükşehir Belediyesi bence daha büyük bütçelerle daha büyük projeleri derhal hayata geçirmelidir. Aksi halde gün gelecek, göç konusunda çok büyük problemler yaşayacağız. Dünyada örnekleri var, büyük ve metropolitan şehirlerde vize uygulamaları bugün İstanbul içinde tartışılır hale geldi. Belki bu uygulama gelecekte İstanbul için zaruriyet arz edecektir. Çünkü göçlerin doğurduğu sıkıntıların başında çöp, su, enerji, atık su, yol, gecekondulaşma v.b. sıkıntılar gelmektedir. Her şey belki de maddi imkânlarınızla ilgili, İstanbul Büyükşehir Belediyesi bence kaynak oluşturmalıdır. Metro v.b. ulaşım ağını rahatlatacak daha büyük projelere ağırlık verilmelidir. Şu anda da İstanbul’un dört bir yanında yapımına devam edilen yüzlerce proje var. Bittiği zaman muhakkak İstanbul halkı faydasını görecektir ama ileriye yönelik düşündüğüm zaman bu projelerin dahi yetersiz olduğu kanaatindeyim.
UYARI: YUKARIDAKİ RÖPORTAJ SADECE MEDYA ÇALIŞMASIDIR. ERCİYES GRUP OLARAK BU ŞİRKETLE HİÇBİR TİCARİ BAĞIMIZ YOKTUR.