Öncelikle bize kendinizi ve firmanızı tanıtır mısınız?
1963 Erzurum doğumluyum. İstanbul Teknik Üniversitesi Sakarya Mühendislik Fakültesi’nin Makine Mühendisliği bölümünü 1986 yılında tamamladım. 1986 yılından sonra askerliğimi yapana kadar özel sektörde imalat sanayiinde çalıştım. Askerlik sonrası Türkiye Gemi Sanayi A.Ş. cami altı tersanesinde bir müddet çalıştım. Daha sonra ayrılarak doğalgaz sektöründe faaliyet göstermek adına kendi firmamızı kurduk. 1999 yılına kadar İstanbul’un yoğun doğalgaz talebine cevap vermeye çalıştık. İGDAŞ yoğun bir kampanya başlatarak doğalgaz kullanımının yaygınlaşmasını sağladı. Bu atmosfer içerisinde İstanbul’un bütün muhitlerinde uygulamalar yaptık. 17 Ağustos 1999 yılındaki depremden sonra Avcılar’da doğalgaz ile ilgili küçük yangınlar çıktı. Doğalgaz kullanımı İstanbul başta olmak üzere tüm Türkiye’de yaygınlaşmaya başlayan bir uygulama oldu. EPDK’nın yapmış olduğu ihalelerle birlikte Türkiye’de 61 ilde doğalgaz kullanılmaktadır. Doğalgaz temiz bir gaz, verimli bir enerji kaynağı ama aynı zaman dikkatli kullanılmadığı takdirde tehlikeli olan bir uygulamadır. Deprem anındaki sarsıntıda boru yırtınmaları ve kopmalardan sızacak olan doğalgaz binalarda yangınlara neden olabilir. Doğalgaz tabiatı gereği hafif bir gazdır ve diğer gazlar gibi yere yayılmaz. Eskiden tüplerden kaçak olduğu zaman yerde biriken gazı havadan dışarıya doğru süpürürlerdi. Doğalgaz böyle bir gaz değil. Doğalgaz hafif olduğu için binanın en ücra noktasında birikiyor. Zamanla ısınıp doyum noktasına ulaşıyor ve en ufak bir el hareketiyle bile tutuşup patlamalara neden olabiliyor. Bunun için Amerika’da bir güvenlik cihazı araştırıp bulduk ve bu cihazı ithal ettik. O zamanlar böyle bir cihaz için yasa ve kural yoktu. TSEK almamız gerekiyordu ve aldık. Türkiye’deki Marmara fay hattının özellikleri ile Amerika’nın fay hatları birbirinden farklı olduğu için TSEK de yeterli olmadı. 2002 yılına kadar ithal ettiğimiz cihazları satamadık. Satış yapamadığımız için ithalat ilişkilerimiz de zayıfladı. Biz bu arada fuarlara katılarak cihazları ve firmamızı tanıttık. Zamanla büyük müesseselerden bize talep gelmeye başladı. 2003 yılında kendi ürünümüzü yaptık. 5.2 ve üzeri sarsıntılarda etkili olan bir cihaz ürettik. 2002 yılında doğalgaz kullanım esasları başlığı altında yangın yönetmeliğine göre uygulama zorunluluğu getirildi. Gecikmeli olarak bu uygulama İGDAŞ tarafından 2005 yılı Aralık ayında faaliyete geçti. 2005 yılından sonra piyasaya yeni firmalar geldi. Fiyatlar yükseldi, rekabet oluştu. 2006 yılı Eylül ayında fiyatlar dengelendi. O günden bu güne mesafe kat ettik. Yeni bir cihaz yapımı aşamasındayız. Gelir darlığından dolayı ürünlerimize talep yoğun olmuyor. Teknolojiyi kullanarak maliyetleri düşürme çalışmaları içerisindeyiz.
DEPREM ANINDA FACİALAR ÖNLENİYOR
Cihazınızın hayati önemi nedir?
Cihazımız binaların doğalgaz hattı üzerindeki gaz kesme vanalarını kontrol etmektedir. Deprem anında doğalgazdan sızıntı olsa bile bu engellenmiş oluyor. Yönetmelik gereği cihaz binanın dışına monte edilmektedir. Cihazımız deprem anında olası bir faciayı önlemiş oluyor. Mesela binaların yanındaki yoldan geçen kamyonların titreşiminden cihaz etkilenmez. Cihazımız deprem sarsıntılarına göre planlanmış bir cihazdır. Kanun ve yönetmeliklere göre üretilen bu cihazların üretici firmalar tarafından 5 yıl kontrol garantisi bulunmaktadır. Bu da kaliteyi mecburi kılmaktadır.
HALK CİHAZIMIZI TANIMIYOR
Halkın cihazınıza yeterli talebi oluyor mu?
Halkımız depremi tanıyor, henüz cihazımızı tanımıyor. Yetersiz tanıtım organizasyonumuzdan dolayı vatandaşa cihazımızı duyuramadık. Halbuki televizyonda depremi önceden hisseden beyaz fareler gösterildiğinde herkes beyaz fare aldı. 2002 yılından sonra inşa edilen binalarda cihazımızın temin edilme zorunluluğu var. 2002 yılından önce yapılan binalar halen deprem dayanıklılığı riski taşımaktadır. Bana göre 2002 yılından sonra yapılan binalar depreme daha çok dayanıklı binalardır.
DEPREM GÜVENLİK SİSTEMLERİ OLUŞTURULMALI
Devletten beklentileriniz nelerdir?
Vatandaşlarımızın ekonomik durumları bazı harcamalara elverişli olmadığı için halen DASK sigortasına bile alışamamışlardır. Devletimizin bu deprem güvenlik sistemini sosyal güvenlik kanunu kapsamı çerçevesinde bir formül oluşturarak vatandaşlara binaları inşa edildiği zaman uygulayabilmesini isterim. Mavi Akım Projesi Türkiye’nin her yerinde yaygınlaşmaya başladı. Doğalgaz kullanımına geçen vilayetlerde bu güvenlik cihazının kullanımı belediyeler tarafından yaygınlaştırılabilir. İlk zamanlarda bu cihazı üreten TSE Belgeli 13-14 firma varken şimdi 3-4 tane firma kaldı. Yüksek fiyata satış yapmak umuduyla fazla üretim yapıp, daha sonra fiyatları indirerek birbirlerini kırdılar. Devletimiz deprem güvenlik cihazları üretmek isteyen firmaları da gözden geçirmelidir.
TSE BELGESİ ZORUNLULUĞU
Cihazınızı üretmenin ve satışını yapmanın kanuni şartları nelerdir?
Öncelikle Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi’nde titreşim cihazlarıyla TSE’nin uzman kişileri tarafından cihaz test ediliyor. Deneylerden olumlu sonuçlar alınabilirse TSE Belgesi alınabiliyor. TSE Belgesi ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’na müracaat edilerek garanti belgesi temin ediliyor. Temin edilen bütün belgeleri gaz dağıtım şirketlerine teslim edildiği zaman cihazın montaj izni alınmış oluyor.
6 İLDE ANA DAĞITICI
Türkiye genelindeki satış ağınızdan bahsedebilir misiniz?
İstanbul’da 90, Bursa’da 5 olmak üzere ve ayrıca İzmir’de, İzmit’te, Tekirdağ’da, Denizli’de ana dağıtıcılarımız var. Ana dağıtıcılarımızın dışında uygulayıcılarımız da bulunmaktadır.
İRAN VE ÖZBEKİSTAN'A İHRACAT
Yurtdışına ihracat yapmayı düşünüyor musunuz?
İran ve Özbekistan ülkeleri ile görüşmelerimiz oluyor. İran ve Özbekistan’da cihazın kullanım zorunluluğu ve standartları olmadığı için bu ülkeler Türk standartlarını kabul ederek böyle bir uygulamaya geçmek istiyorlar.
PLANSIZ YAPILANMA ÖNLENMELİ
Son olarak Türk halkına neler söylemek istersiniz?
Türk halkına Allah’tan depremsiz bir hayat niyaz ediyoruz. Deprem konusunda özellikle İstanbul kangren haline gelmiştir. Yıllar önce yapılan plansız yapılanma İstanbul’a büyük zararlar vermektedir. Vatandaşlarımız bu konuda çok sabırlı olmaları gerekir. AKP hükümeti İstanbul’a yıllar önce yapılması gereken yatırımları şimdi yapmaktadır. Kentsel dönüşüm projeleri ile İstanbul’un yapılaşma sorunu hükümetimizin kararlılığı ve vatandaşların sabretmesiyle selamete kavuşacaktır.
UYARI: YUKARIDAKİ RÖPORTAJ SADECE MEDYA ÇALIŞMASIDIR. ERCİYES GRUP OLARAK BU ŞİRKETLE HİÇBİR TİCARİ BAĞIMIZ YOKTUR.