Yerli otomobil yüzde yüz milli olmalı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde yerli otomobil için harekete geçildi. Babayiğitler, 2021'de piyasaya çıkacak olan araçlar için tüm güçleriyle çalışırken, otomobil sektörünün nabzını Taha Group'un yönetim kurulu üyeleri Ömer Tosun ve Deniz Balık ile tuttuk.
MEHMET SAFA CANAT - HASAN CANAT / İSTANBUL

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 2 Kasım'da yerli otomobil üretecek Babayiğit'leri açıkladı. Türkiye'nin otomobilini yapacak Ortak Girişim Grubu'nda Anadolu Grubu, BMC, Kıraça Holding, Turkcell Grubu ve Zorlu Holding bulunuyor. Yerli otomobilin 2021 yılında satışa sunulması planlanırken bizde otomotiv sektörünü beş deneyimli girişimcinin çabalarıyla kurulan Taha Group'un yönetim kurulu üyeleri Ömer Tosun ve Deniz Balık ile değerlendirdik.

"ÇOK GÜVENİYORUZ"

1999 yılından bu yana geri dönüşüm sektöründe çalıştığını ifade eden Taha Group Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Tosun, "Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Bey'in yakın zamanda yerli otomobil için yaptığı çağrıdan sonra 5 babayiğit işadamı yerli otomobil üretimine talip oldu. İlk etapta 11.000 yerli otomobil talep edildiğini duyduk. Fakat birtakım muhalif gruplar yerli otomobilin üretiminden sonra otomobillerde kullanılabilecek yazılımı nasıl üreteceğimizi sorgulamaya başladılar. Bu tarz eleştirilere asla prim vermemeliyiz. Öncelikle biz yedek parçamızı üreteceğiz. Türkiye'de zaten dünya çapında tanınan ünlü markaların otomobillerinin üretimi yapılıyor. Önemli olan o aracın parçasının, beyninin ve cıvatasının bile Türkiye'de üretilmesidir. Yani 'Made In Turkey' diyebilmek için yerli otomobilin yüzde yüz yerli olması gerekiyor. Biz bu anlamda Sayın Cumhurbaşkanımıza çok güveniyoruz" dedi.

"YAZILIM DA YERLİ OLMALI"

Yerli otomobil konusunda Taha Group Yönetim Kurulu Üyesi Deniz Balık ise, "Yerli otomobil üretimi bizi de çok heyecanlandırdı. Fakat yerli otomobilin yazılımını kim üretecek? Adım kadar eminim, yerli otomobilin yazılımını yine Bosch ve Siemens gibi firmalar üretecek. Yazılımı yabancı ülkeler ürettiği zaman o otomobili üretmenin hiçbir önemi kalmaz. Biz bu zihniyeti bir türlü yıkamadık. Yabancı markalara ve yabancı yazılımlara karşı halen zaafımız var. Yerli üretime hiç saygı duyulmuyor. Marka takıntımız halen devem ediyor. Yerli otomobil üretildikten sonra bir gün insanların 'yahu o araba yerli mi? O araba Türk malı, kalitesizdir' demesinden çok korkuyorum" diye konuştu.

TAHA GROUP'UN HEDEFİ NEDİR?

Taha Group'un yazılımla ilgili hedeflerine de değinen Balık; "Yönetim Kurulu Başkanımız Selçuk Sezer bu konuda beni çok teşvik etmiştir. Yazılımın çok geniş dalları var. Günümüzde bütün elektronik aletler yazılımlar sayesinde kullanılıyor. Yüzyıl önce atalarımızın yaptığı savaşların devri bitti. Şimdi yazılımlar var. Adam bir tuşa basarak ülkeleri imha etmeye çalışıyor. Bu yüzden temel ihtiyaçlarımızdan biri de yazılımdır. Bu alanda kendimizi ne kadar geliştirirsek ülke olarak o kadar ileriye gideriz. Tabii ki biz de bu yazılımları kendi bünyemizde yapmak isteriz ama yazılım üretmek gerçekten çok maliyetlidir" dedi.

Anti-kapitalizm ve anti-yazılım formülü

Taha Group Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Tosun, otomotiv sektöründe yedek parçalardan kaynaklanan sıkıntılar olduğunu dile getirdi. Tosun, "Kapitalizmin fikrini ve zikrini hepimiz öğrendik. Yetkili servislerin çok küçük kar marjı ile araç satışı yaptığını biliyoruz. Aracı satarken çok az kâr ediliyor ama yedek parçadan dolayı araç sahiplerini sürekli kendilerine mecbur kalacak duruma getiriyorlar. Yani 2 yıllık garantisi olan bir aracın yağ bakımı herhangi bir oto sanayi sitesinde 300 TL'ye yapılabiliyor iken yetkili serviste 700 TL'ye yapılıyor. Demek ki, aracı satarken değil, sattıktan sonra müşterilerden haksız kazanç sağlamak amaçlanmış. Partikül ve katalizör sistemi de aynıdır. Malzemenin içindeki değerli ve ağır metallerin miktarı bellidir. Fakat buna rağmen insanlara bir fiyat diretiliyor. Bunun normalde maliyeti 300-500 TL'dir ama satışı 3.000 TL'ye yapılıyor. Araç sahipleri bir nevi mecbur bırakılıyor. Bunu da çevreyi korumak için yaptıklarını söylüyorlar" ifadelerini kullandı.

"KENDİ YAZILIMIMIZI GELİŞTİRDİK"

Araçların katalitik konvektörünü temizlerken yapılan işlemlere de değinen Tosun, "Araçların katalitik konvektörünü değiştirmek uzun süreli bir çözüm getirmiyor. Çünkü içindeki yazılım da yabancı menşeli olduğu için tekrar arıza çıkmasına sebep oluyor. Araç sahipleri yine yedek parçalara fahiş ücretler ödemek zorunda kalıyorlar. Biz katalitik konvektörün içini temizlerken hem özel bir işlem yapıyoruz, hem de kendi geliştirdiğimiz bir yazılımla bunu destekliyoruz" dedi.

"ÇÖZÜM ÜRETİYORUZ"

Yerli yazılım desteği ile pratik çözümler ürettiklerini belirten Taha Group Yönetim Kurulu Üyesi Deniz Balık ise, "Biz araçların partikül filtreleri ile ilgili sıkıntılarını gidermemize rağmen sorun devam ediyor. Biz de aracın beynine müdahale edip araca uygun yeni bir yazılım yükleyerek sorunu kökünden çözüyoruz. Buna bir nevi anti-yazılım da diyebilirsiniz.

İNANMAK, BAŞARMANIN YARISIDIR

Dünyanın birçok ülkesinde buna benzer işlemler yapılıyor. Ancak ülkemizde bu çok bilinmiyor. Çünkü biz toplum olarak dışa bağımlılığa alışmışız. Dış piyasa hep bizden önde gidiyor. Bizim bu yaptığımız yazılımları yurtdışına satan arkadaşlarımız var. Buradaki araç sahipleri de o yazılımı 200 euro ödeyerek alıyor. Avrupa'da 200 euro küçük bir meblağ olabilir ama Türkiye'de yaklaşık 900 TL olan bir ücrettir. Her araç bunu ödeyemez. Son yıllarda kendimize olan güvenimiz arttı. Önceden yapamayız dediğimiz yazılımları bugün yapabiliyoruz. 'İnanmak, başarmanın yarısıdır' sözüne yürekten inanıyorum" diye konuştu.

"DEVLET SAHAYA İNMELİ"

Yazılım sektörünün devlet tarafından desteklenmesi halinde ülke ekonomisine büyük katkılar sağlayacağını ifade eden Balık, "Devlet yazılım sektörüne destek olursa dünyadaki yazılım sektöründe de söz sahibi olabiliriz. Bugün anne ve babalar evlatlarının memur olmasını istiyorlar. Çünkü aileler evlatlarının özel sektörde çalışırsa hiçbir güvencesinin olmayacağını çok iyi biliyorlar. Devletimiz özel sektöre destek olursa ailelerin bakış açısı bile değişebilir" dedi.

UYARI: YUKARIDAKİ RÖPORTAJ SADECE MEDYA ÇALIŞMASIDIR. ERCİYES GRUP OLARAK BU ŞİRKETLE HİÇBİR TİCARİ BAĞIMIZ YOKTUR.