Türkiye'nin her köşesi olağanüstü doğa, tarih ve kültür zenginlikleri ile doludur
TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Başaran Ulusoy, Türkiye'nin kültür cenneti olduğunu söyleyerek Türk halkının erken rezervasyon imkanlarından yararlanmalarının gerektiğini söyledi.
MEHMET SAFA CANAT - HASAN CANAT / İSTANBUL

Başaran Ulusoy’u tanıyabilir miyiz?

10 Mart 1949 Trabzon Of doğumluyum. İlköğretimi ve ortaöğretimimi Trabzon’da okudum. 1963-64 yılları arasında Trabzon Lisesi Cemiyet Başkanlığı yaptım. 1966-70 yılları arasında Trabzonlular Cemiyet Başkanlığı yaptım. 1968 yılında ticaret hayatına atıldım. İnşaat, müteahhitlik hizmetleri, taşımacılık, ulaşım, sigortacılık ve turizm sektörlerinde faaliyet gösterdim. 1970 yılında Fenerbahçe Spor Kulübü’nde Kongre Üyesi oldum. 1981-83 yılları arasında Fenerbahçe Yönetim Kurulu 2. Başkanlığı görevinde bulundum ve divan heyeti üyesi olarak çalıştım. 1981-83 yılları arasında Türkiye Seyahat Acentaları Birliği -TÜRSAB- Yönetim Kurulunda Muhasip Üye olarak görev aldım. 1991-93 yılları arasında Türkiye Seyahat Acentaları Birliği -TÜRSAB- Başkanlığı yaptım. 1992-93 yılları arasında TURSAV/Turizm Seyahat Acentaları Vakfı’nda ve 1992-93 yılları arasında UKTAŞ/Uluslararası Kongre Şirketi’nin ilk Yönetim Kurulu Başkanlığı yaptım. 1992 yılında 1907 Fenerbahçe Derneği ve 1995 yılında Turizm Taşımacılar Derneği Kurucuları arasında yer aldım. 1996-2003 yılları arasında Tema Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi olarak bulundum. Türkiye Çevre Eğitim Vakfı Kurucu Üyeleri ve TOBB Turizm Sektör Kurulu Üyeleri arasında yer aldım. ISAD/IATA Seyahat Acentaları Derneği Kurucu Üyeleri arasında yer aldım ve yönetim kurulu üyeliği yaptım. 1997 yılında TUGEV Yönetim Kurulu Üyeliğine getirildim ve halen bu göreve devam etmekteyim. 1998 yılında Türkiye Futbol Adamları Derneği Yönetim Kurulu Sayman Üyeliği görevinde bulundum. 1998-99 yılları arasında TOKKDER/Tüm Oto Kiralama Kuruluşları Derneği Yönetim Kurulu Başkanlığı yaptım. 1999 yılında TÜRSAB Başkanlığına seçildim. Yine 1999 yılında TURSAV Yönetim Kurulu Başkanlığına seçildim ve halen görevim devam ediyor. 2000 yılında Academia Vakfı Yönetim Kurulu Üyeliği yaptım. 2001 yılında TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanlığına tekrar seçildim. 2003 yılında TÜRSAB Genel Kurul Toplantısı sonucunda yeniden Yönetim Kurulu Başkanlığına seçildim. 2005 yılında İstanbul Ticaret Odası Meclis Üyeliğine ve TOBB Delegeliğine seçildim. 2005 yılında TÜRSAB Genel Kurul Toplantısı sonucu yeniden Yönetim Kurulu Başkanı oldum. 2006 yılında yapılan DEİK/Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu Genel Kurul Toplantısı ile DEİK Yönetim Kurulu Üyeliğine seçildim. Halen UKTAŞ/Uluslar arası Kongre ve Sergi Sarayı Tesisleri İşletmeciliği Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı, Türk Halk Oyunları Federasyonu Yönetim Kurulu As Başkanlığı, TUGEV Yönetim Kurulu Üyeliği, TURSAV Yönetim Kurulu Başkanlığı ve TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanlığı görevlerine devam etmekteyim.

İNDİRİMLİ MÜZE BİLETLERİ ÇOK İYİ

TÜRSAB’ın turizm üzerindeki etkileri ve devletle sektör arasındaki köprü vazifesinde olumlu başarıları nelerdir?

TÜRSAB; Türkiye turizminin ve seyahat acentalığı mesleğinin gelişimi, sorunların çözümü yönünde, kamu özel sektör işbirliği anlayışı içinde her alanda yoğun çaba göstermektedir. Bu gibi konularda TÜRSAB en yüksek yetki mercileri ile, ilgili bakanlıklarla, kamu ve özel sektör kuruluşları ile sürekli temas halindedir. Böylesine geniş ve çeşitlilik gösteren bir faaliyet alanında somut olumlu sonuçlar aldığımız konuların yanı sıra, tabi henüz çözüme ulaşmamış sorunlar da mevcuttur. Örneğin yoğun çabalarımız sonucunda kanunlaşan, 1618 sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu’ndaki değişiklikler tüketici, acentalarımız ve sektörümüz açısından çok önemli konuları içeriyor. Bu bağlamda örneğin zorunlu sigorta, gerek tüketici ve gerekse seyahat acentalarımız yönünden çok önemli bir yenilik getirmiştir. Çeşitli konuların yanı sıra TÜRSAB’ın örneğin bazı çevre konularında önemli girişimleri olmuş ve bunlardan olumlu sonuçlar alınmıştır. Geriye doğru giderek örneğin Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Birliğimiz arasında imzalanan protokoller uyarınca, seyahat acentalarımıza, yaptıkları turlar için indirimli müze biletlerinin sağlanması gerçekten çok önemli bir konudur. Bunları çoğaltabiliriz. Buna karşın örneğin uluslar arası alanda rekabet gücümüz açısından önem taşıyan, rakip ülkelere göre yüksek düzeydeki KDV (Katma Değer Vergisi) , ÖTV (Özel Tüketim Vergisi) oranları, hava ve deniz limanlarındaki harç ve servis ücretlerinde de indirim sağlanması gibi konularda beklentilerimiz henüz gerçekleşmemiştir. Özetle gündeme getirdiğiniz konular genel olarak ilgi ve anlayışla karşılanmakta, önem verilmekte olup, bunların bir kısmı çözüme ulaşmıştır, bir kısım beklentilerimiz ise devam etmektedir.

TÜRKİYE TURİZMİNİN HEDEFLERİ TÜRSAB'IN HEDEFLERİDİR

TÜRSAB’ın gelecekteki hedefleri nelerdir?

Ülkemizin geleceği olan Türkiye turizminin en ileri hedeflere ulaşarak, dünya sıralamasında en üst noktalara gelmesi, yani Türkiye turizminin hedefleri TÜRSAB’ın da hedefleridir. Doğal olarak seyahat acentalığı mesleğinin bu doğrultuda ülkemizi en ileri hedeflere taşıyacak şekilde gelişimin sağlanması da bir meslek birliği olarak işlev alanımızın gerektirdiği önemli hedefimizdir. Bu bağlamda seyahat acentalarının sorunlarının çözümü, acentalarımızın güçlenmesi, giderek daha çetin duruma gelen uluslar arası rekabet koşulları içinde, rekabet güçlerinin artırılması yönündeki faaliyetler belirttiğimiz ileri hedeflere ulaşma açısından da önem taşıyan konulardır.

ETKİN TANITIMLAR YAPILMALI

Türkiye’nin imajını nasıl değerlendiriyorsunuz ve daha iyi olabilmesi için neler yapılmalıdır?

Ülkemiz hakkındaki farkındalık, bilgi düzeyi ve algılama biçimi ile ilgili durum; dolayısıyla ülkemizin imajı, ülkeden ülkeye, bir ülke içinde de bir toplum kesiminden diğer toplum kesimine değişmektedir. Bilgi düzeyinin yetersizliği, bir kısım ülkelerde köklerini tarihsel süreçten alan ön yargılar ve negatif tutumlar, ayrıca dünyada ve içinde bulunduğumuz bölgedeki konjonktür, yanlış algılamalara ve imaj sorunlarına neden olmaktadır. Bu bakımdan ülkemizin tarihsel, siyasal, ekonomik, sosyal, kültürel, turistik v.s. yönlerini kapsayan bütünsel tanıtımı için kamu, özel sektör, sivil toplum örgütleri, medya ve bilim-kültür kurum ve kuruluşlarının işbirliğinde, kısa uzun vadeli tanıtım stratejilerinin planlanmasının ve uygulanmasının önem taşıdığı görüşündeyim. Tanıtım faaliyetlerinin bu anlayış ve doğrultuda yürütülebilmesi için kamu-özel sektör-sivil toplum örgütleri işbirliğinde, dinamik bir yapının oluşturulması gerektiği görüşündeyim. Etkin bütünsel tanıtımın, turizm tanıtımı açısından da avantajlı bir zemin hazırlayarak daha verimli sonuçlar alınmasına imkan sağlayacağını düşünüyorum.

ALTYAPI YATIRIMLARI DA YAPILMALI

Turizm sektörünün daha çok canlanması için sektörün devletten beklentileri nelerdir?

Türkiye turizminin kısa, orta ve uzun vadeli gelişme stratejilerine göre, çok çeşitli alanlarda yapılması gereken işler, gerçekleştirilmesi gereken alt yapı yatırımları ve alınması gereken tedbirler var. Bugün karşı karşıya bulunduğumuz küresel ve bölgesel rekabet koşulları içinde öncelikli gördüğümüz konuların başında sektörümüzün rekabet gücünün artırılmasına ilişkin tedbirler gelmektedir. Bu bağlamda sektörümüzün mutabakat halinde bulunduğu beklentilerin arasında, rakip ülkelere göre çok yüksek düzeyde bulunan ve ülkemize seyahat ve tatil maliyetini yükselten KDV-ÖTV, hava-deniz limanlarında ayakbastı paraları, hizmet ücretlerinde indirim sağlanması yer almaktadır. İleri amaç ve hedeflere ulaşma açısından da kısa, orta ve uzun vadeli etkin tanıtım stratejilerinin uygulanması önem taşıyan bir diğer husustur.

İÇ TURİZMİ İHMAL ETMEMELİYİZ

Turizm sektörünün Türk halkından beklentileri nelerdir?

Önce şunu belirtmek isterim. Her ülkede turizm profesyonelleri açısından önemli konu, halkın turiste karşı davranışıdır. Konukseverliği ile ünlü Türk halkına bu açıdan şükran borcumuz vardır. Maddiyatın hakim olduğu dünyamızda halkımızın içten konukseverlik erdeminin her zaman devam etmesi en büyük dileğimizdir. Sadece turistler açısından değil ülkemiz açısından büyük önem taşıyan çevre, imar, trafik gibi konularda kamuoyunun duyarlılığının büyük önem taşıdığını düşünüyoruz. Bu bağlamda turistlere de sağlıklı ve mutluluk verecek bir yaşam ortamı ve kalite düzeyinin sağlanmasında hepimize düşen sorumluluklar bulunduğunu düşünüyoruz. Tabii halkımızın da bizden beklentileri vardır. İç turizmi bugüne kadar ihmal ettik. Bu konuda karşılıklı anlayış içinde, hep birlikte, erken rezervasyon alışkanlığını yerleştirerek, halkımıza çok daha ekonomik, çok daha uygun tatil ve seyahat imkanlarını sağlayabileceğimizi düşünüyoruz. Ülkemizin her köşesi, olağanüstü doğa, tarih, kültür zenginlikleri ile dolu. İmkanı olan herkesin önce ülkemizin değerlerini ve güzelliklerini tanımaları gerektiğine inanıyoruz. İmkanları olan vatandaşlarımızın ülkemizde daha çok seyahat ederek, çeşitli yöre ve merkezlerimizi, ülkemizin her köşesini ziyaret etmeleri, tanımaları da önemli beklentilerimizden biridir.

ERKEN REZERVASYON ALIŞKANLIK HALİNE GELMELİ

Türk halkının sektörden daha ekonomik ve daha kaliteli hizmetler alabilmesi için önerileriniz nelerdir?

Bu konuda erken rezervasyon alışkanlığının yerleşimi ve gelişimi bence en önemli konudur. Çünkü erken rezervasyon önceden yapılan görece büyük hacimli rezervasyonlar nedeni ile daha ekonomik tatillere imkan vermekte, bu konu tüketici açısından olduğu kadar, işletmeler açısından da avantaj sağlamakta ve dolayısıyla kalite düzeyine de olumlu şekilde yansıyabilmektedir.