İş bitirme belgesi bitirmeyene veriliyor
Müteahhit enflasyonu ve tenzilatlardan yakınan Uğur İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Fikret Uğur, iş bitirme belgesinin iş bitirmeyenlere verilmesinin adil olmadığını söyledi.
MEHMET SAFA CANAT - HASAN CANAT / İSTANBUL

Öncelikle bize kendinizi ve firmanızı tanıtır mısınız?

Adım M. Fikret Uğur. Yıldız Teknik Okulu Makine bölümü mezunuyum. Uzun Yıllar Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nde devlet hizmetinde bulundum. 1970 yılında istifa ederek bir arkadaşımla birlikte limitet şirket kurarak l989 yılına kadar Devlet Su İşleri’ne baraj ve sulama inşaatları, Karayolları Genel Müdürlüğü’ne karayolu inşaatları yaptık. 1989 yılında çocuklarım ve kayınbiraderimle birlikte Uğur İnşaat Ticaret ve Sanayi Limitet Şirketi’ni kurduk. Gökhan Uğur ve Hakan Uğur Amerika’da inşaat mühendisliği tahsili yaptılar. Kayınbiraderim M. Cengiz Othan, İzmir Ege Üniversitesi Mimarlık Bölümü mezunudur. Kızım Sibel Uğur (Tahmiscioğlu) Ankara Üniversitesi Ekonomi bölümü mezunudur. Kısacası biz bir şirkette mesleki yönden birbirini tamamlayan bir aile şirketiyiz. Şirketimiz kuruluşundan bugüne kadar, DSİ Genel Müdürlüğü’ne Yayladağ Barajı, Eti Holding A.Ş. Genel Müdürlüğü’ne Seydişehir Alüminyum Tesislerine II. Kırmızı Çamur Barajı inşaatını, Karayolları Genel Müdürlüğü’nün muhtelif Bölge Müdürlüklerine yol inşaatları yaptık. Şu anda Kahramanmaraş-Göksun-Kayseri, Gaziantep-Kilis bölünmüş yol inşaatları ile Konya-Karaman-Belören-Hadim, Türkeli-Ayancık-Ayrım-Erfelek-Sinop-Boyabat yolu inşaatının yapımları devam etmektedir. İnşaatı devam eden bu bölünmüş yollar bitirildiğinde ülkeye ve yöreye büyük faydalar sağlayacaktır. Firmamız bugünkü başarısını yetenekli, çalışkan ve disiplinli kadrosu ile kazanmış, güçlü makine parkı ile gerçekleştirdiği işlerle de müteahhitlik sektöründeki yerini sağlamlaştırmıştır. Bu başarıda; iyi planlama, işverene karşı duyulan saygı ve işin en iyi şekilde yapılabilmesi için gereken organizasyonun ve koordinasyonun sağlanması gibi hususların da önemli rolü olmuştur. Güçlü makine parkı ve tecrübeli teknik kadroya sahip olan firmamız önümüzdeki yıllarda da büyüyüp gelişerek ülke ekonomisine katkıda bulunmaya devam edecektir.

İHALELERDE İŞ DENEYİM VE PUANLAMA SİSTEMİ UYGULANMALI

Kamu ihale sistemi ile ilgili neler söylemek istersiniz?

Türkiye, AB ile uyum çerçevesinde, ihale sisteminde Avrupa sistemini benimsedi. Fakat aynen adapte edebilmek için Türkiye’nin de Avrupa ile aynı şartlara hazır olması gerekir. Avrupa’da ihale yasaları ile işi ehline verebilmek için iş deneyim sistemi, puanlama sistemi gibi çok güzel yöntemler var. Biz 1988 yılında Uğur İnşaat’ı kurduğumuzda müteahhitlik karnesi sistemi vardı. Aslında müteahhitlik karneleri de iş bitirme belgesinin türü ve miktarına göre düzenlendiğinden şimdiki belge sisteminden pek farkı yok diyebilirim. Sadece bir tek yetkili kurum tarafından düzenlendiği için takibi ve kontrolü yapılabiliyordu. Şimdi her kurum ve idare kendi belgesini düzenleyebiliyor ki bu da zaman zaman karışıklığa ve çelişkilere neden oluyor. Bir de karne, bitirilen işin tespitinde bitirilen işin keşif bedelinin iki katı olarak düzenlenirdi ki, bu firmaların iş bitirdikçe daha büyük işlere yeterli olmalarına ve büyüyebilmelerine imkân verirdi. Şimdi ise ihaleler teklif usulü yapıldığı için işin bitiminde teklif edilen bedel kadar iş bitirme belgesi düzenleniyor. Dolayısıyla bırakın iki kat belge almayı, işin keşif bedeline yapılan tenzilat kadar da belge tutarı azalıyor. Buna en güzel örnek şu; 200 milyonluk keşif bedeli olan bir işi iki müteahhit firma ortaklaşa yüzde 50 tenzilat yaparak 100 milyona yapmayı taahhüt ediyor. Tüm mali riskleri ve işin sorumluluğunu alarak işi tamamlıyorlar. Firmalara ortaklık hisseleri oranında idare iş bitirme belgesi, kontrol teşkilatındaki kişi ya da şantiye şefi yüzde 100 iş deneyim belgesi düzenleniyor. Örneğin ortaklık oranı yüzde 51 olanına 51 milyonluk yüzde 49 olanına 49 milyonluk iş bitirme belgesi düzenleniyor. İki firmanın ortak olarak paylaştıkları mali ve teknik sorumluluğu bir orkestra şefi edasıyla yönetip işi idare eden mühendise ise 100 milyonluk İş Yönetme belgesi veriliyor ve 100 milyonluk bir iş ihale edildiğinde bitirilen işte mali ve teknik sorumluluğu paylaşan firmalar yeterli olamazken ortaklığın işini yöneten mühendisin belgesi yeterli olabiliyor. Ben elimi taşın altına koyuyorum, finansını sağlıyorum, bütün sorumluluğunu üstleniyorum. Aldığım belge hissem oranında ama şantiye şefi yüzde 100 iş deneyim belgesi alıyor. Üstelik yeni gelen sistemle sadece iş bitirme belgesi ile yeterli olmuyor. Bir de cironuzun buna göre olması gerekiyor. Cironun yüksek olması için ödeneklerin düzenli ödenmesi ve işin verilen sürelerde bitmesi gerekiyor. Ticaretle uğraşan bir firmanın benzin istasyonu ve benzeri alanlarda faaliyetleri var diyelim. Bu cirosu yüksek firma daha hayatta 10 milyonluk işi bile yapamamışken yukarıda bahsettiğim şantiye şefinin iş yönetme belgesini mevzuata uygun bir şekilde firmasına adapte ederek çok yüksek bedelli ihalelere girebiliyor. İşin bize en zor gelen tarafı ise müteahhit enflasyonu olmasıdır. Böyle bir ortamda ve bu iş şartlarında kar edemiyorsunuz. Bunun birkaç sebebi var, hem çok yüksek tenzilatlar yapılıyor, hem de işler çok uzun sürüyor. Yani iş ihale edildiğinde deniliyor ki; ‘Bu iş 2008 yılında ihale edilmiştir. 2010 yılında bitirilecektir’. Ne yazık ki iş 2015 yılına kadar devam ediyor. Sabit giderler de aynen devam ediyor.

‘YOLU OLMAYAN YER SİZİN DEĞİLDİR’

Hükümetin Acil Eylem Planı ile başlattığı 13.000 km. yol projesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

‘Yolu olmayan yer sizin değildir’ derler. Yani bir yere gidecekseniz oranın yolu olacak. Sanayinin gelişmesi, endüstrinin kurulması, turizmin gelişmesi yollara bağlıdır. Yolların projelerinin günün şartlarına ve ihtiyaçlarına uygun olarak hazırlanması gerekir. Fakat bunun siyasi münazaralardan uzak, hakikaten ihtiyaç olan bölgelere ve uygun şartlarda yapılması gerekir. Kahramanmaraş-Göksun-Kayseri yolunun yöreye çok büyük faydaları olacaktır. Gaziantep’ten geçen otoyolun bağlantısı, Adıyaman ve Pazarcık’tan gelen güzergah ile Narlı’da birleşip Kahramanmaraş’tan da Göksun Pınarbaşı ve Kayseri yolu Doğu ve Güneydoğu’yu İç Anadolu, Karadeniz’e ve İstanbul’a bağlayacak yapımına çok geç kalınmış alternatif bir yoldur. Ankara-Adana yolu kaç defa sökülüp yapıldı. ‘Çok ucuza yaptıracağım, büyük tenzilatlarla işi vereceğim’ diye işler yapılırken kontrolünü ve yapımını iyi yapmamak bize çok pahalıya mal oluyor. İş yapan kazanacak ki devletimizde kazansın, hem biraz çalışanın kazanmasını hem de o yolun bütün standartlarını ve şartlarını yerine getirterek yapılmasının sağlanması en güzeli olacaktır. Buna rağmen bölünmüş yol yapımının Türkiye’ye trafik kazaları yönünden büyük faydalar sağladığını söylemek mümkün. Acil Eylem Planı amacına ulaştı.

LİSANSLI FİRMALARIN TESİSLERİNİ YAPMAK İSTİYORUZ

Gelecekteki hedefleriniz nelerdir?

Biz yurdumuzda çalışmalarımızı sürdürmeyi düşünüyoruz. Şu anda yapımına başladığımız yeni bir yatırımımız var. Kahramanmaraş-Göksun yolu üzerinde taş ocağı işletmemiz var. O bölgedeki yapılara, hidroelektrik santrallerine beton agregası vermek ve bölgedeki yol inşaatlarına üstyapı malzemesi sağlamak üzere büyük bir tesis kuruyoruz. Enerji üretim lisansı olan firmaların yaptıracakları HES veya rüzgar enerjisi tesislerini yapmak gibi hedeflerimiz var. Firma olarak baraj yapımı tecrübemiz, gerekli makine parkımız ve teknik elemanlarımız var.

UYARI: YUKARIDAKİ RÖPORTAJ SADECE MEDYA ÇALIŞMASIDIR. ERCİYES GRUP OLARAK BU ŞİRKETLE HİÇBİR TİCARİ BAĞIMIZ YOKTUR.