Devlet koçluk yapsın, biz de proje üretelim
Uzunlar İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Numan Uzun, devletin koçluğu ile yurtdışında büyük projelere imza atacaklarını söyledi.
MEHMET SAFA CANAT - HASAN CANAT / İSTANBUL

Öncelikle bize kendinizi tanıtır mısınız?

1955 Rize Merkez doğumluyum. İlk ve orta öğrenimimi Rize’de tamamlandıktan sonra 1975 yılında girdiğim Ankara Devlet Mühendislik Mimarlık Akademisi (Gazi Üniversitesi) Mimarlık Bölümü’nden 1981 yılı ocak ayında mezun oldum. 12 Eylül öncesi olaylarından dolayı eğitim hayatımda 1-2 yıl gecikme oldu. Yani anarşi yıllarının acısını çekenlerdenim. 1980 yılı Kasım ayında henüz okulum bitmeden Ankara’da Hava Kuvvetleri Komutanlığı Karargah Binası inşaatı şantiyesinde çalışma hayatına başladım. 1982-1983 yıllarında Yedek Subay olarak askerliğimi yaptıktan sonra Ankara Posta İşleme Merkezi İnşaatı şantiyesinde şantiye şefliği yaptım. 1985 yılında kendi işimi kurmak üzere Ankara’dan İstanbul’a geldim. İstanbul’da serbest proje bürosu kurdum. Bir müddet bu şekilde çalışmalarıma devam ettim. 1986 yılında bir inşaat şirketinin % 25 ortağı olarak kamu kurumlarından ihaleler alarak sektöre müteahhit olarak giriş yaptım. 1991 yılında kardeşlerimle beraber bir aile şirketi olan Uzunlar İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.’yi kurduk. 1991 yılından bu yana Uzunlar İnşaat ve gruba ait diğer firmalarımızla birlikte altyapı ve üstyapı olmak üzere inşaat sektöründe faaliyet göstermekteyiz. İlk zamanlar ağırlıklı olarak altyapı işleriyle uğraşıyorduk. Son yıllarda ise TOKİ ve KİPTAŞ gibi kurumların da ihalelerine katılarak aldığımız işlerle; konut sektörüne de ağırlık verdik. Bu projelerimizle beraber okullar, camiler ve ticaret merkezi inşaatları ile yönetim binaları, sanayi binaları ve kültür merkezi inşaatlarını da yapmakta olup; bir kısım inşaatlarımız halen devam etmektedir. Ayrıca Manisa’da mülkiyeti Türk Kızılay’ına ait olan bir arsada; kat karşılığı olarak 288 konutluk bir inşaat yapmaktayız. Yaklaşık 1 ay önce Manisa Milletvekili 22. Dönem TBMM Başkanı Sayın Bülent ARINÇ, Manisa Valisi Celalettin GÜVENÇ, TOKİ Başkanı Sayın Erdoğan BAYRAKTAR, KİPTAŞ Genel Müdürü Sayın İsmet YILDIRIM ile Manisa Milletvekilleri ve Protokol’ unun da hazır bulunduğu bir törenle temelini attık. Bu işimiz konut sektöründeki özel işimizdir. İlerleyen yıllarda da konut sektöründe bu gibi prestijli projelerde yer almak istiyoruz. Altyapı işlerinde ise işlerimiz çeşitlilik arz etmektedir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İSKİ, İller Bankası, İGDAŞ ve çeşitli il, ilçe belediyeleri ile iştiraklerinde; İçmesuyu, atık su ve yağmursuyu şebeke inşaatları, jeotermal şehir ısıtma sistemleri, enerji nakil hatları, doğalgaz hatları, katlı kavşak işleri, dere ıslah işleri ile kanal görüntüleme ve temizlik işleri başlıca işlerimizdir. En son kurduğumuz UZN Enerji A.Ş. firması ile de enerji sektöründe çalışma ve araştırmalarımıza başlamış olduk.

RUSYA'DA YOL VE OKUL İNŞAATI

Yurtdışında yapmış olduğunuz işleriniz var mı?

Rusya’da bir kamu kuruluşundan aldığımız kat karşılığı konut inşaatı, yaya geçidi, yol ve okul inşaatı işleri bulunmaktadır. Ayrıca Katar’da geçen yıl bir ofis açtık. Ancak Katar’da henüz bir iş almadık ama ilerleyen zamanlarda Katar’da da iş yapmak istiyoruz.

VATANDAŞ DEVLET GÜVENCESİNİ ARIYOR

Kamu kuruluşlarının müteahhitlere bakış açısını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Son yıllarda kamu kuruluşları inşaat sektöründe büyük bir kaynak oluşturdu. Müteahhitler devletin vatandaşa kanıtlamış olduğu devlet güvencesi ile birlikte birçok başarılı çalışmalara imza atmıştır. Halbuki özel yapıları da kamu yapılarını da yapan müteahhitler aynıdır. Örneğin kamu kuruluşunun inşa ettirdiği bir arsanın yanına yine aynı müteahhit özel yapı inşa etse vatandaşa kolaylıkla satamaz. Vatandaş devlet güvencesi ve garantörlüğünü arıyor.

DEVLET GÜVENCESİ İLE ÇOK BAŞARILI OLURUZ

TOKİ ve KİPTAŞ gibi kamu kuruluşlarının yurtdışında Türk müteahhitlerini temsil etmesini ister misiniz?

Bu sorunuz bana birkaç arkadaşımla aramızda yaptığımız bir sohbeti hatırlattı. Demek ki bizim düşündüğümüzü herkes düşünüyormuş. Devlet büyüklerimiz yurtdışına giderken yanlarında Türk işadamlarını da götürmektedir. Devlet büyüklerimiz orada kendi işadamlarına iş isteyemez. Bu yakışık almaz. Fakat TOKİ, İller Bankası, DSİ, BOTAŞ, KİPTAŞ ve İGDAŞ gibi kamu kuruluşlarına yabancı ülkelerdeki ilgili kurumlarla protokol yaparak yol, baraj, tünel, doğalgaz hatları, petrol boru hatları, toplu konut gibi işler alarak; Türk işadamlarının yurtdışında iş yapmasını sağlayabilirler. Biz müteahhitler açısından böyle bir çalışmanın olabilirliliğine inanıyoruz. Yurtdışında iş yapmak arzusuyla yola çıkan bazı müteahhit arkadaşlarımız yeterli güvence göremediklerinden dolayı geri dönüyor. Ardımızda bir devlet güvencesi olduğu zaman daha başarılı çalışmalara imza atabiliriz. Böylece hem istihdam, hem ihracat, hem de döviz girdisi artar. Bu konunun devlet büyüklerimizce araştırılması ile uygulamaya konulması benim gibi birçok iş adamının da arzusudur. Tek başına iş yapabilenler zaten yurtdışındaki işlerine devam ediyorlar. Bu hamle ile yurtdışı müteahhitlik sektörü geliştirilip dünya ülkeleri ile daha güçlü olarak yarışır hale gelebiliriz.

DEMİR FİYATLARININ YÜKSELMESİ GLOBAL BİR SORUN

Son zamanlarda inşaat sektöründe demir fiyatlarının aşırı bir şekilde yükselmesi hakkında neler söylemek istersiniz?

Demir fiyatlarının yükselmesi en çok işi yarım kalan müteahhitleri etkilemektedir. Hesabını ilk demir fiyatlarına göre yapan işadamları son fiyat artışlarıyla trilyonlarca zarara uğramışlardır. Demir fiyatlarının tekrar aynı seviyeye gelmesini umuyoruz. Aksi takdirde Türkiye’de birçok inşaat işleri durma noktasına gelir. Bu da ülke ekonomisi için iyi bir gelişme değildir. Demir fiyatlarının yükselmesi iç piyasa sorunu değildir. Çin’in bütün ülkelerden tonu 1200 $’a demir alması dünya çapında global bir sorun haline geldi. Eğer iç piyasa sorunu olsaydı fazla büyümeden önlenirdi. Yurtiçindeki demirciler de 1200 $’a yurtdışına demir ihraç etmek dururken eski fiyat 930 YTL’ye yurt içinde satış yapmamak için kartelleştiler.

İSTANBUL'UN ÇEHRESİ DEĞİŞİYOR

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yapmış olduğu yatırımları nasıl değerlendiriyorsunuz?

İstanbul yıllar önce Anadolu insanının gönlünde “İstanbul’un taşı toprağı altın” diye taht kurdu. 1970’li yıllardan sonra Anadolu’dan İstanbul’a hızla göç eden insanlar “Bir odalı evim olsun, benim olsun” diyerek çarpık yapılaşmaya sebep oldular. Herkes o günkü şartlara göre bir gecekondu veya 2-3 katlı yapılar inşa ederek İstanbul’da yaşamaya başladı. Son yıllarda ise depremin de etkisiyle İstanbul halkı kentsel dönüşüme ihtiyaç olduğunu anladı. Bir musibet bin nasihatten iyidir. Eğer deprem olmasaydı kentsel dönüşüm projeleri kolay kolay hayata geçemezdi. Bu konuda önemli olan İstanbul halkının bu projeyi benimsemesiydi. Çünkü Türk insanını yasa ve kanunlar kolay kolay caydıramaz. Ben de bir mimar olarak bu çarpık yapılaşmayı içime sindiremiyordum. Bu konuda çok kararlı bir şekilde kentsel dönüşüm çalışmalarına devam eden İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile ilçe belediyeleri İstanbul’un çehresini değiştirecektir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul’a 30 yıl önce yapılması gereken yatırımları yapmaktadır. Zararın neresinden dönülürse kardır. İstanbul halkı bu konuda İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı çalışmaların gerekliliğine inandığı için yapılan yatırımlara eskisi gibi ters tepki vermiyor. Gecikmiş bir projeler ağına sahip olan İstanbul’un 10 yıl sonra eski güzelliğine kavuşacağına inanıyorum.

UYARI: YUKARIDAKİ RÖPORTAJ SADECE MEDYA ÇALIŞMASIDIR. ERCİYES GRUP OLARAK BU ŞİRKETLE HİÇBİR TİCARİ BAĞIMIZ YOKTUR.