Diyarbakır'ın Yenişehir ilçesindeki Sancar Mahallesi'nde 25 yıldır muhtar olarak görev yaptığını belirterek sözlerine başlayan Sancar Mahallesi Muhtarı Mehmet Emin Atlı, "Sulama birlikleri DSİ'ye devredilmeden önce 20 yıldan fazla encümenlik yaptım. Aynı zamanda çiftçilik de yapıyorum. Pamuk, buğday ve mısır ekip biçiyoruz" dedi.

TOPRAĞIMIZIN SUYA İHTİYACI VAR

Devletten beklentilerini sıralayan Atlı, şunları söyledi: "Bizim Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Bey'den bir istirhamımız var. Bazı konulardan Sayın Cumhurbaşkanımızın haberdar olmadığını düşünüyoruz. Mesela burada Devegeçidi Sulama Birliği'nde 3-4 yıldır su sıkıntımız var. Su sıkıntımızın sebebi bazen mevsimsel kuraklıktan kaynaklanıyor. Su yetmediği zaman bizler de diğer barajlardan su aktarılmasını istiyoruz. Yenişehir Kaymakamımız ve Belediye Başkan Vekilimiz Murat Beşikci Bey bize birçok konuda yardımcı oluyor. Ancak şu anda suyumuz yeterli değil. Suyu biz kendimize istemiyoruz. Toprağımızın suya ihtiyacı var. Burada 20 köy Devegeçidi Barajı'ndan sulama yapıyor. Baraj sayesinde geçimimizi sağlıyoruz. Nereden baksanız burada 20 bin nüfus var. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Bey'den yeraltı kanalet sistemimizin yenilenmesini istirham ediyoruz."

ÜRETİCİ KAZANDIKÇA YATIRIM YAPAR

Tarıma verilen destek arttığı zaman çiftçilerin daha fazla üretim yapacağını ifade eden Atlı, "Elektriğe indirim yapılsa ve cazibeli sulamadan cüzi bir ücret alınsa toprağını ekmeyen bile eker. Ürün çeşitliliği artar, sulu tarımda verim de yükselir. Gıda maliyeti azalır, bol bol ürün üretiriz ve artanı da yurtdışına göndeririz. Çiftçiler para kazandıkça toprağa yatırım yaparlar. Mazotu, gübreyi ve ilacı dert edinmezler. Hatta ürününün mamul haline getirilmesi için ortaklaşa fabrika bile kurabilirler. Yeter ki çiftçiler biraz desteklensin" diye konuştu.

MALİYETLER SIKINTIYA SEBEP OLUYOR

Diyarbakır Yenişehir ilçesi Yaytaş Mahallesi'nin muhtarı Zülfikar Karataş, "Geçen sene sulama yaparken dönüm başına 90 TL su parası ödüyorduk. Şimdi 900 TL ödüyoruz. Maliyetler olağanüstü bir şekilde arttı. Sadece suyun fiyatı artsaydı üstesinden gelebilirdik. Fakat bir anda mazotun, gübrenin, ilacın fiyatı da kat be kat arttı. Artan maliyetler çiftçiyi sıkıntıya soktu, üretim yapamaz hale getirdi. Sanki birileri bizi ürün ekmememiz için engelliyor. Diyelim ki mazot, gübre ve ilaç yurt dışından geliyor. Su da mı yurtdışından geliyor? Gözümüzün önündeki Dicle Barajı'ndan akan suyu pahalı fiyata alıp tarlalarımızı sulamaya çalışıyoruz. Bizim burada en büyük dayanağımız Yenişehir Kaymakamımız ve Belediye Başkan Vekilimiz Murat Beşikci Bey'dir. Eğer Murat Beşikci Bey de olmazsa hepimiz kan ağlarız" şeklinde konuştu.

DEVLETLE DERDİMİZ YOK

Diyarbakır Devegeçidi'nde yıllardır çiftçilik yapan Adem Çetiner ise şu açıklamalarda bulundu: "Vaktinde gelmeyen suyun bize bir faydası olmuyor. Sulama birliğine gidip derdimizi defalarca anlattık ama maalesef bir çözüm bulamadık. Suyun gelmediği zamanlarda ürünlerimiz tarlada kurudu. O kadar emek boşa gitti. Geçtiğimiz senelerde kendi imkânlarımızla su kuyusu açarak sulama yapıyorduk. Sulama birliğine güvendik ama gecikmeler yaşandı ve ürünlerimiz zarar gördü. En sonunda Diyarbakır Milletvekillerimiz Mehmet Galip Ensarioğlu Bey'i ve Mehdi Eker Bey'i arayınca su verildi. Zamanında verilmeyen sulardan dolayı büyük zararlar ettik. Sulama birliği suyu gecikmeli veriyor ve bizden dönüm başına fahiş fiyatlar talep ediyor. Bu bize reva mı? Zamanında gelmeyen suyun parasını mı ödeyelim, zarar gören ürünümüze mi yanalım? Bizim devletimizle bir derdimiz yok. Bize keşke önceden 'Su getiremiyoruz, ürün ekmeyin' denseydi bu kadar mağdur olmazdık. Aynı şekilde benim gibi birçok çiftçi arkadaşım da mağdur oldular. DSİ su getirmek için dağları taşları aşırıyor, sulama birliği çiftçinin sabrını taşırıyor. Türkiye'de üreticiye destek verilecek ki ülke kalkınsın."